“Fırlatıcı roketlerin ağırlığı arttıkça, uzaya taşıyabilecekleri faydalı yük ağırlığı büyük oranda azalmaktadır. Fırlatıcı hafifledikçe uzaya taşınmak istenen faydalı yük ağırlığı artırılabilir.”
Hatice İspir
Türkiye’nin fırlatıcı çalışmalarının maksadını anlamak amacıyla mevcut uydu teknolojilerinden haberdar olunması gerekmektedir. Aksi takdirde fırlatıcı teknolojilerin hangi amaca hizmet ettiği konusundaki belirsizlik, okuduğunuz bu çalışmanın anlaşılmamasına yol açabilir.
Türkiye’nin Uydu Çalışmaları 2001’de teknoloji transferiyle üretimine başlanan ve 2003’te fırlatılan yer gözlem uydusu BİLSAT ile uzayın ve yörüngenin varlığı Türkiye tarafından tanınmış oldu denilebilir. 2007 yılında başlayan yer gözlem uydusu Göktürk-2 devam ederken 2011 yılında bir diğer yer gözlem uydusu RASAT yörüngeye gönderilmişti. Göktürk-2 2012 yılında fırlatıldığında kamuoyuna yansıyan yeni bir uydu projesi bulunmuyordu. 2015’te haberleşme uydusu Türksat 6A, 2016’da ise İMECE yer gözlem uydusunun isimleri duyulmaya başlanmıştı. 15 Nisan 2023’e gelindiğinde İMECE’nin başarıyla fırlatıldığı biliniyor. Türksat 6A’nın da 2024’te fırlatılması bekleniyor.
Kamu kaynaklı projelerde akıbet ama yavaş ama gecikmeyle ilerlerken son yıllarda özel sektörde de bir hareketlenme olduğunu belirtmek gerekiyor. 2012’de İTÜ Teknokent bünyesinde kurulan Gumush Aerospace firması, Türkiye’nin ilk denilecek küp uydularında uydunun iskeleti olarakta adlandırılabilecek bus yapısını ve çeşitli kartlarını geliştirmiş ve üretmiştir. Firmanın en son İMECE ile aynı fırlatıcıda SSB küp uydu projesi KILIÇSAT’ta yer aldığı biliniyor. Bir diğer özel sektör gelişmesiyse katıldıkları CanSat yarışmalarında üst üste dereceler aldıktan sonra Teknofest 2019’da da birinci olan Grizu-263 Takımı kurucularından Muzaffer DUYSAL’ın, bugün aynı zamanda Türkiye’nin ticari cep uydu girişimi olan Hello Space’in de kurucuları arasında yer alması denilebilir. Hello Space’in ilk test uydusu Istanbul’u 13 Haziran 2023’te başarıyla fırlatıldığı biliniyor. Bir diğer ticari girişim, katıldığı televizyon programında #HayallerinizinMektubu etiketiyle pek çok Türk gencinin uzay merakını ortaya çıkaran Umut YILDIZ’ın Bilimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olduğu Plan-S firmasıdır. Firmanın yakın zamanda fırlatılmış operasyonel 3 IoT uydusu bulunuyor. Her iki özel girişim de ilerleyen süreçte uydu sayısıyla beraber kabiliyetlerini artırmayı hedefliyor
Türkiye’nin Fırlatıcı Çalışmalarına Bakış çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 16′ncı sayısında.
Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Bu çalışmada uyduları biraz da yüzeysel olmak şartıyla görevlerine (uzaktan algılama, haberleşme, seyrüsefer, bilimsel ve ticari) ve sayılarına (takım uydular ve kol uçuşu yapan uydular) göre ayıracağız.
Uyduları sınıflandırmada en pratik yöntemlerden birinin uydunun görevi olduğu söylenebilir. Bu görevler; uzaktan algılama, haberleşme, seyrüsefer, bilimsel ve ticari şeklinde olabilir. Göreve göre uydunun faydalı yükü, faydalı yüke göre de uydunun tasarımı belirlenir. Göreve veya faydalı yük isterine göre de görevi gerçekleştirecek uydu sayısına ait bir ayrım yapılabilir. Örneğin görev isteri tek bir uyduyla sağlanamayabilir. Veyahut görev çok kritiktir, tek bir uydunun arıza ihtimali ikinci hatta üçüncü uyduların ortaya çıkmasına yol açar. Belirlenmesi ve gerektiğinde ayrım yapmak için kullanılan bir diğer sınıf da yörünge çeşididir. Detaylara inmek istiyorsanız, yere yakın olmanızda fayda vardır ve çok sayıda küçük uyduyla görev isterini karşılamanız mümkündür. Daha geniş bir alanı kapsamak için de yüksek irtifalarda görece daha büyük uydular tercih etmeniz iyi olacaktır.
Burada bahsi geçen irtifaya uydular için daha doğru bir tanım olan yörünge demekte yarar var. Yörüngeler yüzeysel olarak birbirlerinden irtifasına, eğikliğine ve şekline göre ayrılır. Yaklaşık 160 – 2,000 km arasında irtifaya LEO (Low Earth Orbit) denir. Örneğin ISS, yer gözlem uyduları ve adını çok sık duyduğumuz Starlink gibi IoT uyduları bu yörüngede yer alırlar. Bir diğer yörünge olan MEO’da (Medium Earth Orbit) genellikle seyrüsefer uyduları içindir. LEO’nun bittiği 2,000 km’den 35,786 km’ye kadar uzanırlar ve bittikleri noktada uydular Dünya ile eş zamanlı dönerler. Güneş panellerinin sürekli güneş ışığı görmesi gereken veya tercih edilen uyduların yer aldığı yörüngede SSO’dur (Sun Synchronous Orbit). Bahsi geçen ve görselde yer alan yörünge tiplerine ilaveten Molniya ve Tundra yörüngeleri de vardır. Uydular fırlatıcılarla görev profiline en uygun yörüngeye götürülürler. Fırlatıcıların uyduyu yörüngeye müsait bir yerde bırakmasıyla kendi yörüngesine kendi giden uydular da mevcuttur.
Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı