“Esas bölümü ufuk çizgisinin ötesinde olan denizler üzerinde devletler, karasal kaynaklardaki azalma ve yetersizliklerin de etkisiyle daha fazla mücadele içerisindedirler.”
Emre ERDEMİR
BAU DEGS Araştırmacısı – Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Avrupa Siyaseti ve Uluslararası Ana Bilim Dalı Doktora
“Denizlerin artan siyasi ve ekonomik değerinin farkında olan devletler, tarihsel süreç içerisindeki güç mücadelelerine, 2. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra da devam etmişlerdir. İç sular, karasuları, bitişik bölge, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge gibi kazanımlarını yeterli görmeyerek; kıta sahanlıklarının ötesindeki deniz yatağı ve buzulların altına yönelmişlerdir. Bu mücadelede; denize kıyısı olmayan devletler dahi, denizlerde hak ve menfaat elde etme çabasına girmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi, uluslararası deniz hukukunu ilgilendiren hak ve menfaatlerin korunmasının önemini kavramak zorundadır. Bugün Türk Donanması; dünya denizlerinde varlık göstermekte, çok geniş bir coğrafyada siyasi ve hukuki sonuçları olabilen çeşitli görevler icra etmektedir. Askeri unsurların yanı sıra; son yıllarda sismik araştırma ve sondaj gemileri ile Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de yapılan hidrokarbon arama faaliyetleriyle Türkiye’nin sivil alanda da denizlere verdiği önem görülmektedir. Bu konjonktürde; Türkiye Cumhuriyeti devleti ile bu devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan her yurttaşın, “Mavi Vatan” bilincine sahip olarak ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini gerçekleştirebilmesini sağlayacak gerekli hukuki bilgi ile altyapıya sahip olması bir zorunluluk durumundadır.
Bu bağlamda çalışmanın temel araştırma sorusu; belirtilen zorunluluk doğrultusunda deniz ve denizciliğe verilecek önemin, Türkiye’nin geleceğine nasıl etki edebileceğidir. Belirtilen araştırma sorusunun cevaplanması bağlamında; çalışma iki temel hipotez üzerine odaklanmaktadır. Çalışmanın hipotezlerinden ilki, dünya ve insanlık açısından önemi kelimelerle ifade edilemeyecek kadar fazla olan denizler ile okyanuslara verilecek önem ve bu önem doğrultusunda oluşturulacak politikalar Türkiye’nin denizcileşmesine katkı sağlayacaktır. Diğer hipotez ise dünyanın yaklaşık %70’ini kaplayan denizlerin ve okyanusların değerini bilemeyen devletlerin, ülkeler arasında güç mücadelesi içerisinde geri planda kalacağı gerçeğidir. Bu gerçek; Türkiye gibi tarihsel süreç içerisinde denizcilikte ilerlemeyi kendisine hedef edinmiş olan devletler için de geçerli olmaktadır. Çalışma, yukarıda belirtilen hususlar ışığında bir yarımada olan Anadolu coğrafyasını kendisine yurt edinmiş Türk milletinin denizcilik tarihinin günümüze kadar gelen tarihsel sürecini incelemeyi hedeflemektedir.”
“Denizlerin Önemi: Geçmiş, Şimdi ve Gelecekte” çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 3’üncü sayısında.
Defence Turk Dergi’ye online ve basılı olarak erişmek için tıklayınız.
Defence Turk; güvenlik güçleri personeline, savunma sanayii kurum ve kuruluşları ile araştırmacılara savunma ve güvenlik alanında bilgi ve haber takibi hizmeti sağlamaya adanmış bir platformdur.