“İki bölümden oluşacak çalışmamın ilk bölümünde; Güney Osetya Savaşı’na giden süreçte taraflar arasındaki sorunlar dönemsel olarak incelenecek. Savaş öncesi tarafların genel askeri profilleri hakkında bilgi verilecek ve son olarak 5 Gün Savaşı genel hatlarıyla aktarılacak. Çalışmanın ikinci bölümünde; Güney Osetya Savaşı esnasında Gürcü birlikleri tarafından kullanılan Otokar Cobra’nın savaştaki konumu ve rolü üzerinde durulacak. Son olarak Rus birliklerinin eline geçen Cobra zırhlılarının; ‘nasıl Rus birliklerin eline geçtiği’, ‘kaç adet Cobra’nın Rus birliklerin eline geçtiği’ gibi bilgiler de yer alacak.” -Ahmet ALEMDAR
Bölüm I- Güney Osetya Savaşı
Literatürde 08.08.08 savaşı olarak da yer alan Güney Osetya Savaşı: birbirini takip eden bir dizi çatışmanın sonucu olarak; Ağustos 2008’de Rusya, Gürcistan, Güney Osetya ve son olarak Abhazya’nın da taraf olduğu 5 gün devam eden bir savaştır. Görünüşte Gürcistan ile Güney Osetya arasındaki statü anlaşmazlığından kaynaklandığı ifade edilen savaşın; Batı ile Rusya arasındaki rekabetin bir yansıması olarak ortaya çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır. Güney Osetya Savaşı sadece beş gün sürmesine rağmen, Altı Gün Savaşı olarak da bildiğimiz 1967’de altı gün devam eden Arap-İsrail Savaşı gibi, çok önemli bölgesel ve uluslararası sonuçları da beraberinde getirdi.
Güney Osetya Sorunu: Çatışmaların Tarihsel Süreci
Güney Osetya Sorununun başlangıcı Çarlık Rusya’sı dönemine kadar gitmekte olup Rusya-Gürcistan ilişkileriyle yakından ilgilidir. Osetya, Gürcistan’la birlikte, Kafkasya’nın diğer bölgeleri gibi 1917’ye kadar günümüz Rusya’sının kontrolü altındaydı.
Kuzey Osetya, Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bağlı ‘özerk cumhuriyet’ olarak kabul edilirken; Güney Osetya, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı sadece ‘özerk bölge’ statüsü elde edebildi. Rusya’da 1917’deki iç savaştan yararlanıp 1918’de bağımsızlık ilan eden Kafkasya ülkelerinden biri de Gürcistan’dı. Gürcistan yayımladığı bağımsızlık bildirisinde sınırlarını geniş tutma gayreti içerisinde; Osetya topraklarının bir kısmı olan Güney Osetya’yı, burada Gürcülerin de yaşadığı gerekçe göstererek hak talep etti ve ilk çatışmalar bu dönemde bir iç çatışma şeklinde boy gösterdi.
Rusya’daki iç savaşı Bolşeviklerin kazanmasını takiben 1921 yılında Kızılordu Birliklerinin Gürcistan’a girmesinin sonucu olarak; 1922 yılında Kuzey Osetya, Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bağlı özerk bir cumhuriyet olarak kabul edilirken, Güney Osetya ise Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı özerk bir bölge olarak ilan edildi. Güney Osetya’nın Sovyetler tarafından belirlenen Gürcistan’a bağlılık statüsü Sovyetler Birliği dağılıncaya dek devam etti.
Gürcistan’ın Bağımsızlık Süreci
1989 yılında Gürcistan, Sovyetler Birliği’nden ayrılma sürecine girdiğinde; Güney Osetya da Abhazya ile birlikte Gürcistan’dan ayrılma yönündeki girişimlerine hız verdi.
1988 yılında Güney Osetya’da Halk Cephesi kuruldu ve bir yıl sonra iktidarı elde etti. Halk Cephesi ayrılıkçı bir hükmetti ve “otonom bölge” statüsüne karşın “otonom cumhuriyet” talebinde bulunuyordu.
Gürcistan’da yapılan seçimlerde Zviad Gamshakurdia 1991’de Cumhurbaşkanı seçildi. Gamshakurdia ile Gürcistan nasyonalizmi doruk noktasına ulaştı. “ Gürcistan Gürcülerindir “ sloganı Gamshakurdia’nın elinde büyük bir ideal haline geldi. Güney Osetya’nın ‘otonom cumhuriyet’ talebi üzerine Gürcistan bu bölgenin otonomi statüsünü tamamen kaldırma kararı aldı. Güney Osetya’daki Halk Cephesi İktidarı bunu tanımayınca Gürcistan hükümeti Güney Osetya’ya güvenliği sağlamak için kuvvet gönderdi ve çatışmalar meydana geldi. Gürcistan’ın Güney Osetya’nın başkenti Tskhinvali’ye polis göndermesine bu dönemde Kremlin de yeşil ışık yakmıştı.
Tam bu zamanda 23 Mart 1991’de Rusya Federasyonu ile Gürcistan birbirlerinin egemenliklerini tanıdıklarını öngören bir anlaşma imzaladılar. Takiben bir hafta sonra da hem Güney Osetya’da hem de Abhazya’da bağımsızlık için referandum yapıldı.
1991 yılı Eylül ayında Güney Osetya referandumda verilen bağımsızlık kararını bir deklarasyonla duyurunca; Gürcistan, Güney Osetya’ya geniş çaplı müdahale kararı aldı ve yaklaşık 15.000 Gürcü askeri Güney Osetya’ya girip, Başkent Tskhinvali’ye yürüyünce tekrar çatışmalar alevlendi.
14 Temmuz 1992’de Ruslar, Gürcüler ve Osetlerden oluşan barış gücü ile ateşkes sağlanıncaya kadar; ayrılıkçılar ile Gürcistan askeri birlikleri arasında süren yoğun çatışmalarda çok sayıda insan yaşamını yitirdi. Çatışmalar Güney Osetya’dan Abhazya’ya da sıçramış ve Abhazya’daki çatışmalarda birçok insan hayatını kaybetmişti. Tahmini rakamlara göre 1991-92 yıllarında Güney Osetya ve Abhazya’daki çatışmalarda ölen toplam insan sayısı 2000 ile 4000 arasındadır. Güney Osetya ve Abhazya Sorunları 1992’de taraflar arasında imzalanan Soçi Anlaşması sonrası durağan bir sürece girdi.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından takip eden bu süreçte Rusya Federasyonu; Sovyetler Birliği’nin eski üyeleriyle Aralık 1991’de Bağımsız Devletler Topluluğunu kurmak için anlaşma imzaladı. BDT’nin Rusya öncülüğünde olması, Gürcistan’ın bu oluşuma katılmaya sıcak bakmamasının sebebi olsa da Güney Osetya ve Abhazya krizlerindeki başarısızlık ve mevcut ekonomik problemler Gürcistan’ı Bağımsız Devletler Topluluğu’na katılmaya mecbur kıldı.
Bu dönemde Rusya da Gürcistan’ı kendisine yaklaştırmak için faaliyetlerde bulunmuş; 19 Mart 1992’de Güney Osetya’da yapılan referandumda halkın Rusya ile ( Kuzey Osetya ) yeniden birleşme kararını kabul etmemesi bunun bir örneğidir.
Gül Devrimi Süreci
Gürcistan’da 2 Kasım 2003 tarihinde yapılan Parlamento seçimlerine hile karıştırıldığı gerekçesiyle ortaya çıkan halk gösterilerinin bir sonucu olarak Gül Devrimi karşımıza çıkıyor.
Seçimlerden sonra Saakaşvili tarafında ortaya atılan halk tarafından desteklenen hile iddiaları Tiflis’te Şevarnadze aleyhinde gösterilere yol açtı. Gösterilerin giderek yaygınlaşması üzerine, Şevarnadze Gürcistan’ı bir iç savaşa sürüklememek için görevini bırakmaya karar verdi.
2004’te tekrarlanan Devlet Başkanlığı seçimini Mihail Saakaşvili büyük bir halk desteği ile kazandı. Mihail Saakaşvili yüksek lisans ve doktorasını ABD’de yapmış ve batı ekolüne hâkim bir politikacıydı. Gürcistan yönetiminde artık Batı’nın değerlerini özümsemiş bir lider vardı.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikail Saakaşvili, bağımsızlık isteyen Güney Osetya, Abhazya ve Acaristan’ı yeniden merkezi yönetime bağlamayı amaç edinen politikası ile Rusya-Gürcistan ilişkileri bu dönemde iyice gerildi.
Saakaşvili’nin “toprak bütünlüğü” politikası kendisini fiili olarak ilk defa; Saakaşvili Başkanlık koltuğuna oturduktan iki ay sonra, Mayıs 2004’te, gönderdiği kuvvetlerle Batum merkezli Acara bölgesinin yönetimini fesih etmesi ve merkezi yönetime tabi olmaya mecbur kılmasıyla gösterdi. Saakaşvili’nin Acaristan’daki başarısı kendisini Güney Osetya ve Abhazya için de cesaretlendirse de bu bölgelerde bulunulan girişimler başarısızlıkla sonuçlandı.
2006 Gerginlikleri ve Krizin Tırmanması
1992’de taraflar arasında imzalanan Soçi Anlaşması kâğıt üzerinde de olsa 2006’ya kadar yürürlükte kaldı ancak; yürürlükten kaldırıldığı resmen açıklanmasa da 2006 yılına gelindiğinde büyük ölçüde geçerliliğini yitirdi. Gürcistan’a göre, barış gücündeki Rus askerleri bölgede barışı korumak yerine Gürcistan’a karşı savaşıyordu. Böylece Rusya hem Soçi Anlaşmasını ihlâl ediyor hem de Viyana Konvansiyonu’na aykırı davranıyordu.
Kasım 2006’da Güney Osetya’da Gürcistan’dan bağımsızlık için bir referandum daha yapıldı. Gürcülerin katılmadığı referanduma katılan 55.000 kişinin %99’u bağımsızlık yönünde oy kullandı. Gürcistan bu kararı kınadığı gibi hem Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı hem de ABD referandumu tanımadıklarını açıklayarak merkezi hükumete desteklerini bildirdiler. Güney Osetya’nın bağımsızlık kararı alması Soçi Anlaşması’nın fiilen bittiği anlamına geliyordu.
Saakaşvili’nin 2007 Martında Güney Osetya’ya önerdiği yeni barış planı; Güney Osetya için bir geçiş yönetimini öngörüyordu. Ancak plana göre 2007 Ekiminde Tiflis’te yapılması önerilen toplantı gerçekleşmedi ve başka bir toplantı da olmadığı gibi bu girişim de sonuçsuz kaldı.
2008 Savaşına Doğru
2008 yılına gelindiğinde, Güney Osetya Sorununun barışçıl yollardan çözümü neredeyse imkânsız hale gelmişti. Taraflar Barış sürecini başlatan Soçi Anlaşmasını karşılıklı olarak ihlal etmişler ve onu adeta geçersiz kılmak adına adımlar atmışlardı. Güney Osetya’nın bağımsızlığını ilân etmesi de anlaşmazlıkların başka boyuta evrilmesini tetikledi.
Şubat 2008’de, Kosova’nın bağımsızlık ilanının batıdan karşılık bulması Rusya’nın çok sert tepkisine neden oldu. Rusya bu duruma karşılık olarak Güney Osetya ve Abhazya’da ayrılıkçıları, merkezi yönetimin aleyhine açıktan açığa destekledi. Gürcü yönetimi 17 Nisan 2008’de Güney Osetya’ya verdiği destekten dolayı Rusya’ya uyarı notası gönderdi ve 29 Nisan 2008’de de Güney Osetya sınırına bin 500 takviye asker yolladı, 28 Mayıs’a gelindiğinde ise gerekirse Rusya ile savaşa hazır olunduğunu ilan edildi.
Bölgede gerginlik devam ederken Rusya, Gürcistan’a ait bir insansız hava aracını düşürdüğünü açıkladı. Ardından da Gürcistan’ı, Güney Osetya ve Abhazya’daki askerlerinin sayısını iki katına çıkarmakla suçladı. Bu gerekçe ile Rusya da Abhazya ve Güney Osetya’daki askerlerinin sayısını 1500 kişi daha artırdı.
2008 yılı 15 Temmuz – 2 Ağustos tarihleri arasında Rusya, bölgede hem Gürcistan’a gözdağı hem de Gürcistan’ın destekçisi ABD’ye mesaj anlamına gelebilecek bir askeri tatbikat başlattı. Tatbikata “ Kafkasya 2008 “ kod adı verildi. Tatbikat sırasında 8000 asker Rusya-Gürcistan sınırına yığıldı. Tatbikatın hedefi Gürcistan ve Güney Osetya ile Abhazya idi.
Rusya’nın bu beklenmedik hareketi karşısında bölgede; ABD’nin öncülüğünde yaklaşık 1700 personeli olan acil müdahale gücü oluşturuldu.
2008 Temmuz ayında bölgede önce Güney Osetya kasabasının polis şefinin bombalı bir saldırıda hayatını kaybetmesi ve ardından Gürcistan yanlısı yönetimin liderinin mayına basıp yaralanması ile tansiyon iyice yükseldi. Tansiyonun yükselmesi sonucunda iki tarafta ağır silahlarla birbirlerinin kasabalarına saldırdılar ve onlarca insan hayatını kaybetti.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rice, Saakaşvili ile Tiflis’te yaptığı ortak bir basın toplantısında “Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün bozulmasını istemediklerini ve hiç kimsenin müttefikleri ve dostları için tehlike yaratmasına izin vermeyeceklerini” söyledi.
25 Temmuz’da Tskhinvali’de patlayan bomba bir kişinin ölümüne neden oldu. Gerilimin yeniden tırmanması üzerine 30 Temmuz’da karşılıklı çatışmalar başladı. 2 – 4 Ağustos tarihlerinde bu çatışmalar daha da yoğunlaştı ve onlarca kişi ölürken çok sayıda insan da yaralandı. Nitekim 6 Ağustos’a kadar meydana gelen çatışmalarda 6 kişi öldü ve 15 kişi de yaralandı. Tam bu esnada 7 Ağustos 2008 gece yarısı Rusya, Gürcistan hükumetine yaptığı uyarıların blöf olmadığını göstermek için müdahaleye karar verince Rusya-Gürcistan savaşı başladı.
Tarafların Savaş Öncesi Askeri Durumları
Gürcistan kuvvetlerinin; Rusya, Güney Osetya ve Abhaz kuvvetleri karşısında kazanma ihtimalinin olmadığı bilinmesine karşın süreç tarafları geri dönülmez bir savaşa sürüklemişti. Gürcistan Silahlı Kuvvetleri, Güney Osetya’ya karşın başlattığı harekata Rusya’nın sessiz kalmayacağını biliyordu ancak bu düzeyde bir karşılık geleceğini beklemiyordu. Rusya ise beklenenin ötesinde bir karşılık ile Gürcü birliklere hava, kara, deniz ve hatta siber saldırılar gerçekleştirdi. Gürcistan kuvvetlerinin, Rus kuvvetler karşısında tutunamayıp geri çekilmesinden istifade edip savaşa dahil olan Abhaz birlikleri ise kıyasla donanım olarak zayıf olmalarına karşın çekilen Gürcü kuvvetlere karşı yer yer üstün gelmeyi başarmışlardır.
Gürcistan Askeri Durumu
Gürcistan Silahlı Kuvvetleri; Gürcistan Kara Kuvvetleri, Gürcistan Hava Kuvvetleri ve paramiliter örgüt olan Gürcistan Ulusal Muhafızları’ndan oluşan bir savunma gücüdür. Gürcistan’ın; havadan ve karadan gelebilecek tehditlere karşı ve Karadeniz’deki haklarının koruması için 1991 yılında kurulmuştur. Gürcistan Silahlı Kuvvetleri Gürcistan Savunma Bakanlığı’nın yetkisi altında bulunmaktadır. Gürcistan ordusu kara ve hava kuvvetlerinden oluşmaktadır. Deniz kuvveti bulunmamaktadır.
Gürcistan Silahlı Kuvvetleri’nin başkent Tiflis’te bir adet Savunma Bakanlığı Karargâhı; ülkenin farklı bölgelerinde sekiz adet askeri üssü, üç adet hava üssü ve iki adet deniz üssü bulunmaktadır.
Savaş öncesi dönemde Gürcistan; ABD, İsrail ve Türkiye’den askeri yardımlar almakta ve sık sık Rusya ile karşı karşıya gelmekteydi. Gürcistan ve İsrail’in karşılıklı ilişkileri; Saakaşvili’nin 2004 yılında İsrail’e yaptığı ziyaretle farklı bir boyuta taşındı. Gürcistan, İsrail’den insansız hava aracı sistemleri, silah ve askeri donanım almaktaydı. Türkiye ise Irak sorununda olduğu gibi çelişkiler yaşıyor; bir taraftan “müttefiki” ABD ile aynı safı paylaşıp Gürcistan’a askeri yardımda bulunurken diğer taraftan Rusya ile karşı karşıya gelmemeye çalışıyordu.
2008 yılında Gürcistan ordusunun vurucu gücü kara ve hava unsurlarından oluşuyordu. Savaş öncesinde Amerika ‘nın Gürcü ordusuna cephane ve teknoloji yardımı olmuştur. Gürcistan ordusunun 2008 yılında 30 bin aktif askeri personeli vardı. Kara araçların diğer kuvvetlere oranla ön planda olduğu Gürcü ordusunda SSCB döneminde kalma tanklar ve hava araçları bulunmaktaydı. Gürcistan ordusunun piyadeler harici en önemli güç unsuru T-55 ve T-72 tanklarıydı.
Güney Osetya’nın Askeri Durumu
Güney Osetya’da Rus etkisinin fazla olmasından dolayı; Güney Osetya ordusu Rusya destekli bir orduydu. Güney Osetya ordusunun askeri personeli nüfusu az olduğundan kaynaklı olarak azdı. Hava kuvvetleri bulunmamaktadır. Denizlere kıyısı olmadığından deniz kuvvetleri de yoktu. Güney Osetya ordusunun mevcudu 3 bin civarıydı. Ayrılıkçıların elinde T-55 ve T-62 tankları bulunuyordu.
Abhazya’nın Askeri Durumu
Abhazya, Gürcistan’ın Osetya’da; Rus ve Osetya ordusu ile mücadelesinden faydalanmak istemiş ve savaşa sonradan dâhil olmuştur. Abhazya bu şekilde topraklarını genişletmeyi hedeflemekteydi. Asker sayısı yaklaşık bin civarıydı.
Rusya’nın Askeri Durumu
Rusya ordusu 2008 yılında da dünyadaki en güçlü ordulardan biriydi. Rus Ordusu, Kafkasya’nın kuzeyinde konuşlanmış olan 58.Ordu ile Güney Osetya Savaşı’nda yer aldı. 58.Ordunun o dönemde yaklaşık 300.000 personeli bulunuyordu. Rus ordusunun Kafkas kolunun hava kuvvetleri gücü yaklaşık 1800 hava aracından oluşmaktaydı. Kafkas kolunun hava kuvvetlerine bağlı çoğu hava aracı operasyonlarda aktif yer almıştır. Tüm bunlara ek olarak önemli bir kuvvet çarpanı olarak da Karadeniz’de güçlü bir Rus Donanması da bulunuyordu. Rusya ordusunda yer alan, dönemin en modern ana muharebe tanklarından olan T-90 ve T-80 tankları bu savaşta kullanılmadı.
Açık kaynaklar ışığında Rusya’nın harekatta kullandığı kara araçları:
- ERA zırh blokları ile donatılmış T-72 serisi (T-72B/72BM,/72AV) tanklar,
- BMP-1 ve BMP-2 zırhlı muharebe araçları,
- İlave kafes zırhla donatılmış BTR-80 8×8 zırhlı personel taşıyıcılar,
- MT-LB zırhlı muharebe aracı,
- 2S3 152mm kundağı motorlu obüs,
- Tochka (Nato kod adı: SS-21 Scarab) kısa menzilli savaşalanı balistik füzesi
- 9K57 Uragan uzun menzilli çok namlulu topçu roketi,
- 2S6 Tunguska kundağı motorlu namlulu/füzeli uçaksavar sistemi
Hava indirme birliklerinde:
- BMD serisi zırhlı muharebe araçları,
- BTR-D 8×8 zırhlı personel taşıyıcılar,
- 2S9 120mm kundağı motorlu obüs.
Güney Osetya Savaşı/Beş Gün Savaşı
Tarih 8 Ağustos 2008’i gösterdiğinde Güney Osetya’da çeşitli düzeylerde devam eden çatışmalar yerini Rusya-Gürcistan Savaşına bıraktı. Saakaşvili 7 Ağustos Perşembe Akşamı Gürcistan Ordu birliklerine Güney Osetya’da düzeni yeniden sağlamaları doğrultusunda emir verdi.
Dönemin Rusya Başbakanı Putin’in olimpiyat oyunları için Pekin’de, Başkan Medvedev’in de tatilde olduğu bir dönemde gelen bu emir sonrası Rusya, Gürcistan’a saldırgan tutumundan vazgeçmesi için uyarıda bulundu.
Gürcistan güçlerinin başta Tskhinvali olmak üzere ayrılıkçı yerleşim bölgelerine yönelik ağır saldırıları sonrası; 8 Ağustos gece yarısı Rusya Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları Gürcü kuvvetlerin bulunduğu bölgelere yönelik yoğun bombardımanlarda bulunurken Rusya Kara Kuvvetleri de tanklar ve zırhlı araçlarla Güney Osetya’ya girdiler.
Savaş bölgesinde Gürcistan’ın yaklaşık 15 bin kadar askeri yer alırken; Rusya tarafında bu sayı ayrılıkçı güçlerle birlikte 25-30 bin civarındaydı.
İlk gün Gürcü birliklerin hakimiyet sağladığı Güney Osetya’daki bazı bölgelerde Gürcü kontrolü uzun süre devam edemedi; 9 Ağustosta Rusya’nın Pskov’daki Hava İndirme Birliklerine bağlı 1500 asker Tskhinvali’nin kırsal bölgesine hava indirme operasyonu yaparak şehri kontrol eden Gürcistan birliklerini kuşattılar ve Gürcistan’la bağlantılarını kestiler. Rus askeri birlikleri tarafından Batı Gori ile tren yolu bağlantısı kesilerek Zugdudi bölgesinde tam hâkimiyet sağlandı. Rusya’nın askeri başarılarının süratle gerçekleşmesinde Batı’da Abhaz ayrılıkçı güçlerinin de Gürcistan hedeflerine ve kontrol noktalarına başlattıkları saldırılar etkili oldu. Savaşın başlamasından kısa süre sonra tüm hava sahası Rusya’nın kontrolü altına girdi. Rusya ordusu kullandığı Uragan tipi çok namlulu roketatar sistemleri ve Tochka-U füzeleri sayesinde Gürcü hedefleri üzerinde büyük bir yıkım etkisi yarattı ve Gürcü birliklerinin cephe direncini kırdı.
Gürcü hava savunma sistemleri savaşın ilk günlerinde oldukça etkili bir şekilde çalışmasına karşın; Ruslar’ın Gürcü radar ve komuta kontrol merkezini kısa sürede safdışı bırakmasıyla Gürcü yer birlikleri tamamen korumasız hale geldi.
Rusya’nın Karadeniz’de hazır bulunan donanması ise Gürcistan kıyı kesimini ablukaya alarak; Gürcistan’a silah taşıyan gemilere önleme yapıp, limanları etkisiz hale getirdi. Rusya’nın yıkıcı saldırıları karşısında Gürcistan kuvvetleri hiçbir direniş gösteremediler. Rusya bazı Gürcistan hava alanlarını tahrip ederek kullanılmaz hale getirdi. Güney Osetya sınırlarını aşan Rus birlikleri Gürcistan topraklarına girerek Başkent Tiflis’e 30 kilometre kadar yaklaştılar. Rus Ordusu’nun savaştan önce Gürcistan’ı Rusya’ya bağlayan stratejik Roki Tüneli’ni kontrol altına alması kendisine bu süreçte büyük avantaj sağladı.
Gürcistan savaşta toplamda 20 Rus helikopter ve uçağını düşürdüklerini iddia ederken; Rusya’nın en son beyanına göre bu sayı 4 (1 Tu-22M + 3 Su-25). Bağımsız kaynaklarda bu sayı 6 ile 10 arasında değişiyor. 5 gün devam eden bu savaşta; hava savunma direnci kırılmış Gürcü ordusuna karşı 4 – 10 arası uçak kaybı Rusya için çok fazlaydı. Verilen kayıpların elbette nedenleri vardı; o dönem hava kuvvetlerindeki düşük harbe hazırlık seviyesi , yetersiz muharebe eğitimi ve hizmetteki uçakların yıpranmış olmaları gösterilebilir.
Savaş sırasında Rusya Gürcistan’a karşı dört alanda saldırılar gerçekleştirdi; üç tanesi kara, hava ve deniz gibi bilinen klasik saldırı yöntemleriydi. Rusya ilk kez bu savaş sırasında Gürcistan’a siber saldırı denemesinde bulundu ve bunda da oldukça başarılı oldu. Gürcistan resmi devlet kurumlarına ait 54 siteye yönelik siber saldırılarda bağlantılar çökertildi. Böylece Gürcistan’ın savaşan birlikleriyle bağlantıları kesildi. Aynı zamanda halkın olaylar hakkında bilgi alması da güçleşti. Bu saldırıların oluşturduğu psikolojik yıkımın etkisi, cephelerdeki başarısızlıktan çok daha derin oldu.
Savaş devam ederken uluslararası arenadan gelen sert tepkiler ve Gürcistan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan çekildiğini açıklaması üzerine 11 Ağustos’ta Rusya Devlet Başkanı Medvedev Güney Osetya’ya yaptıkları operasyonun bitmek üzere olduğunu açıkladı. Aynı gün içerisinde Gürcistan tarafı da Güney Osetya’daki ateşkesi kabul edeceğini ve buradaki Gürcü kuvvetlerinin çekileceğini açıkladı. Ancak Moskova’nın ateşkes için bir koşulu vardı. Konuyu Sakaşvili ile değil Avrupa Birliği ile müzakere etmek. AB Dönem Başkanı ve aynı zamanda Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, derhal harekete geçti ve taraflar arasında savaşa son vermek için yoğun çaba göstererek adeta bir mekik diplomasisi başlattı. Moskova ve Tiflis arasındaki yoğun ziyaret ve telefon trafiğinin ardından 12 Ağustos’ta tarafları çatışmalara son verecek bir ateşkes anlaşması imzalamaya ikna etti. Anlaşma 16 Ağustos’ta Medvedev ile Sakaşvili arasında “ Altı Madde Anlaşması” imzalandı.
Anlaşmaya göre; bölgedeki tüm çatışmalara son verilecek ve yeni güç kullanımı olmayacaktı. Taraflar birbirlerine yönelik düşmanca yaklaşımlar ve davranışlar içerisinde olmayacaklar ve bölgeye insani yardımların ulaşmasını engellemeyeceklerdi. Gürcü askeri birlikleri normal üslerine çekilecekler. Rusya askeri güçleri de çatışmaların başlamasından önceki konumlarına dönecekler. Taraflar Güney Osetya ve Abhazya’da istikrarın ve barışın kalıcı olarak sağlanması için uluslararası müzakerelere katılacaklardı.
Bu koşullar altında Güney Osetya ve Abhazya da bir kez daha Gürcistan’dan ayrılıp bağımsız ülkeler olduklarını deklere ettiler. Ancak bu defaki bağımsızlık ilânlarının geçmiştekilerden bir farkı vardı. Şimdiye kadar ilân edilen bağımsızlıkları tanıyan ülke olmamasına rağmen bu defa Rusya ve hemen onun ardından da Venezuella ile Nigaragua hem Güney Osetya’yı hem de Abhazya’yı tanımışlardı. Böylece, savaş sonrası, Güney Osetya ve Abhazya sorunlarında yeni bir dönem başladı.
Ahmet ALEMDAR
Defence Turk
“Bölüm II- Türk Zırhlısı Cobra Savaşta”
Kaynakça
Arda Mevlütoğlu, Kafkasya Savaşı: Bir Yıl Sonra, Siyah Gri Beyaz, 3 Ağustos 2009 https://www.siyahgribeyaz.com/2009/08/kafkasya-savas-bir-yl-sonra.html
International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/13 Fall 2015, p. 71-92
Mehmet Seyfi Erol. Küresel Güç Mücadelesinde Avrasyanın Değişen Jeopolitiği Yeni Büyük Oyun. Barış Kitabevi, 2011, Ankara.
Utku Yapıcı, Gürcistan Savaşı: Öncesi ve Sonrası, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 63-3, ss.185-190
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.