Kalite, doğumdan ölüme kadar her safhada yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Yaşama göz açtığımız sağlık tesislerinde verilen hizmetten, öldüğümüzde cenaze ve defin işlerine kadar ailede, okulda, işyerinde, trafikte, sosyal faaliyetlerde, her zaman ve her yerde kalite bizimledir.
Kaliteli bir yaşam için sağlık ve eğitim hizmetlerinin yanında sanayi ve üretimde kalite en önemli vazgeçilmez unsurdur. Havacılık ve savunma sanayinde kalite, bir ülkenin kaderi kadar önemlidir. Kalite için savunma sanayiine gösterilen önem ve hassasiyet, diğer bazı sektörlerden önceliklidir.
İnsanoğlunun tarihi kadar eski olan savaşlarda kullanılan silahlar, çağlara göre değişim göstererek bugün hızlı, şiddetli, isabetli, daha tahrip edici ve üstün teknoloji donanımlı olarak üretilmeye başlanmıştır. Eskiden savaşlarda kalitesiz bir at nalı çivisinin yerinden çıkarak atı tökezleteceği ve sırtındaki padişahın yere düşerek bir milletin yok olmasına sebep olabileceği söylenirdi. Bugün ise uzaya gönderdiğimiz uydular sayesinde iletişimini sağlayan füzelerden, hava ve uzay araçlarıyla diğer savunma silahlarının başarılı uygulama ve performanslarından bahsediyoruz. Bu ise zaferlerin kazanılması ve milletimizin bekasının bir teminatıdır.
Tutukluk yapan bir silahtaki mermi, kilometrelerce ötedeki bir hedefe isabet etmek üzere fırlatılan bir füze, millî savunma sanayimiz için yazılımlar, her türlü hava şartlarında saatlerce görev yapabilen insansız hava araçlarına kadar her bir elemanın; üretilmesi, kalite kontrolü, sevkiyatı, depolanması ve kullanılmasında istenilen ve hedeflenen kalite özelliklerinin sağlanması savunma sanayiinde çok büyük önem arz eder. Bir mamul veya ürünün1 istenilen kalite özelliklerinde olduğundan emin olunabilmesi için bazı muayene ve deneylere tabi tutulması gerekir. Muayeneler göz, kulak, burun, dil gibi duyu organlarımızla yapılırken, deneylerdeki ölçümler ölçü alet veya cihazları ile yapılmaktadır.
Kalite için ölçüm ne kadar önemliyse ‘’doğru ölçüm’’ daha da önemlidir. Doğru ölçüm için; doğru personel, doğru cihaz, doğru metot, doğru ortam, doğru örnek numune ve doğru zamanlama gereklidir. Bu faktörlerin tamamı sağlanmadan doğru ölçüm yapılamaz. Hatalı ölçümlerin sağlık, savunma ve havacılık alanlarında ölümle sonuçlanabildiğini unutmayalım.
Üretim öncesi satın alma ve tedarikçi değerlendirmeleri ile başlayan kalite yolculuğu, hammadde ve girdi kontrolü, üretim proseslerinde kalite kontrolü, son muayene ve deneyler, performans ve prototip deneyleri ile süreklilik kazanır. Kalite bir sürekliliktir ve hiçbir aşamada kaliteden taviz verilemez. Tasarım ve ürün geliştirme aşamalarında kalite daha da önemlidir. Tasarım aşamasında yapılan bir hata ve uygunsuzluk seri üretimde binlerce ürünün kullanılamamasına neden olabilir. Standartlara göre üretilen ürünlerin özellikleri ve deney metotları belirlenmiş, denenmiş ve geçerli kılınmış iken, tasarımı yapılan ürünlerde bu özellikler kesinlik kazanmamış ve standart haline getirilmemiştir. Üstelik tasarım aşamasındaki hesaplarla projelendirilen, üstün teknolojiyle üretilen ve laboratuvar ortamında yapılan deneylerle onay verilen ürünler bile, hedeflenen kullanım şartları ve ortamlarında başarısız olabilmektedir
Bunun en çarpıcı örneği Challenger uzay mekiğidir. Kazaya uğramış ve içindekilerin ölümüne sebep olmuştur. Binlerce kalite kontrol aşaması ve deneylerden geçmesine rağmen bu kazalar neden meydana gelmektedir? Hatalara engel olunabilir mi? Kazalar önlenebilir mi?
Bir ürünü sıfır hata ile üretmek mümkün müdür? Yukarıda bahsettiğimiz kalite aşamalarındaki plânlara kesinlikle uyulması ve özel proses parametrelerinin limitler içinde kontrol edilmesi şartıyla mümkündür. Çünkü döküm, kaynak, ısıl işlem gibi bazı üretim prosesleriyle, kullanım şartları ve ortamında geçerli kılınmamış metotlarla yapılan tasarımın prototip deneylerinde uygunsuz sonuçlar alınabilmektedir. Uygun olmayan ürünler; istenilen kriterlere uymayan, hedef ve tolerans limitlerinin dışında kalan ürünlerdir. Hatalı ürünler; girdi, üretim, kalite kontrol, montaj, sevkiyat aşamalarında tespit edilebileceği gibi, ürünün müşteriye sunulmasından sonra da ortaya çıkabilir. Bu durum ürünün garanti edilen süresi içinde ortaya çıkmış ise, herhangi bir ilâve ücret istemeksizin Tüketiciyi koruma kanunu kapsamında uygunsuzluğun giderilmesi beklenir. Batı ülkelerinde olduğu gibi üreticilerinin otomobilleri geri çağırarak, bazı araç parçalarını yetkili servislerde ücret almaksızın değiştirmesi örneği ülkemizde de uygulanmaktadır.
Standartlar
Hatalı ürünlerin ve uygunsuzluğun ortaya çıkabildiği diğer durumlar; ölçüm yapılmaması, kalite plânının tam uygulanmaması, hatalı ölçüm yapılması, ölçüm cihazlarının kalibrasyonunun olmaması, tolerans limitlerine uyulmaması, ölçüm belirsizliğinin bilinmemesi gibi hususlardır. Ölçüm işlemi veya deneyin yapıldığı Laboratuvarın ‘’TS EN ISO 17025:2017 Deney ve kalibrasyon laboratuvarlarının yetkinliği için genel gereklilikler’’ standardına göre akredite edilmiş olması, hata ve uygunsuzlukların minimize edilmesinde önemli bir kalite göstergesidir.
Kaliteyi sağlayan ve geliştiren; Kalite Yönetim Sistemleri (TS-EN-ISO 9001), Çevre Yönetim Sistemleri (TS-ISO 14001), TS ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemleri, Toplam Kalite, Toplam Verimli Bakım, Tam Zamanında Üretim (JIT), Sürekli İyileştirme (Kaizen) Kamban, Toplam Kalite Kontrol gibi birçok yönetim sistemi, üretim ve hizmet sektöründeki kuruluşlarda başarı ile uygulanmaktadır. Bu sistemlerin uygulandığı kuruluşlarda verimlilik artmış, müşterilere sunulan ürün ve hizmetlerde güven sağlanmış, kaynaklar etkin ve verimli kullanılarak kalite maliyetleri düşürülmüş, böylelikle kuruluşların kârı artırılmış, çalışanlara rahat ve huzurlu bir çalışma ortamı temin edilmiştir. Havacılık ve savunma sanayinde ise AS 9100 standartlarının uygulanması ve belgelendirilmesi ön plândadır. Kuruluşlar ve tedarikçilerinin AS 9100 kalite belgesine sahip olmaları yasal bir zorunluluk olmamakla birlikte; sektörde güvenilirlik, prestij sağlama, pazar payını arttırma, kaliteli ürün temininde süreklilik gibi katkılar sağlamaktadır.
18 Kasım 1960 tarihinde kurulan TSE(2), ISO(3), IEC(4), CEN(5) ve CENELEC(6) teşkilatlarına üye olup bugüne kadar madde, mamul, ürün, deney, belgelendirme ve akreditasyon konularında on binlerce standart hazırlanmasına öncülük etmiştir. Halen ürün, sistem ve personel belgelendirmeyle hizmetlerine laboratuvar faaliyetlerine başarıyla devam etmektedir.
2002 yılında kuruluşundan beri faaliyetlerini sürdüren TÜRKAK(7) ise; ürün, yönetim sistemi, personel belgelendirme ve laboratuvar konularında faaliyet gösteren kamu ve özel sektör kuruluşlarının akreditasyonunu gerçekleştirmektedir.
Sonuç olarak, havacılık ve savunma sanayinde kalite; nitelikli personel, sürekli eğitim, uygun ve ekonomik yerli girdi kullanımı, akredite edilerek belgelendirilen bir yönetim sistemine sahip tedarikçiler, akredite edilmiş laboratuvarlarda yapılan, doğru ölçüm ve deneylerle kontrol edilen proses ve ürünlerin sürekli geliştirilmesiyle sağlanabilir.
Notlar:
- Makalede ürün; madde, mamul ve hizmet anlamında kullanılmıştır.
- Türk Standartlar Enstitüsü
- Uluslararası Standartlar Organizasyonu
- Uluslararası Elektroteknik Komitesi
- Avrupa Standardizasyon Komitesi
- Avrupa Elektroteknik Komitesi
- Türk Akreditasyon Kuruluşu
Yazar:
Sami Öztürk
Makine Mühendisi – Yönetim Danışmanı

Defence Turk; güvenlik güçleri personeline, savunma sanayii kurum ve kuruluşları ile araştırmacılara savunma ve güvenlik alanında bilgi ve haber takibi hizmeti sağlamaya adanmış bir platformdur.