“Savunma sanayii ve güvenlik araştırmaları, belirli sistemlerin karşılaştırmaları ile sonuçlar oluşturmaz. Ancak sistemler özelinde yapılan değerlendirmeler, güvenlik algılarına yönelik çeşitli ipuçları vermektedir. Defence Turk’te yeni başlayacak olan farklı yazı serileri yazarın ortaya koyduğu çalışma biçimi ile farklı silah sistemleri tanıtılacak, bu sistemlere yönelik farklı görüş ve değerlendirmelere yer verilecektir. Bu çalışmalar yapısı gereği belirli betimlemeler ile harmanlanacaktır.”
Yazar Notu:
“İnsan beyni, öğrenmeyi güçlendirmek ve öğrenileni kalıcı yapmak için çeşitli yöntemler uygulamaya eğilimlidir. Öğrenmek istenen kavram ile ilgili çağrışımlar, bağdaştırmalar ve duygusal ilişkiler, öğrenileni kolay hatırlanabilir kılıp akılda kalıcı yapar.
Oluşturacağımız yazı serilerinde, beynin çağrışım ve bağdaştırma yöntemini kullanarak yazılarımızı yayıma sunacağız. Çeşitli sahalardaki askeri araç ve teknolojiler ile doğadaki canlıların benzer özelliklerini bağdaştırarak tanıtacağız.
Serilerimizde, her üretiminde doğadan ilham alan insanoğlunun bu esinlenişi hangi şekillerde makinelere uyarladığını gözler önüne sereceğiz.
Keyifli okumalar… “
EŞEK ARILARI – Saldırı Helikopterleri
- Eşek arıları, uyum sağlamak zorunda olduğu çevre gereği iri, dayanıklı ve saldırgan canlılardır. Eşek arılarının saldırı helikopterleriyle bağdaştırılan özelliklerinin başında, ikisinin de saldırganlıkları ile öne çıkmaları gelir.
- Eşek arıları, isimlerinin içindeki arı kavramıyla özdeşleşen balı üretmez ve nektarla beslenmezler, etoburlardır. Helikopterlerin ise üretilme amacı olan nakliyeden, evrimleşerek saldırı yeteneği kazandırılması bu açıdan çağrışım uyandırabilir.
- Eşek arılarının iğneleri zehirlidir ancak saldırı için ilk tercihleri kesici dişleridir. Saldırı helikopterlerinin düşmanla ilk teması gerçekleştirdikleri 20 veya 30 mm kalibredeki topları, eşek arılarının dişlerine; ana silahı olan füze ve roketleri ise eşek arılarının iğnesine benzetebiliriz.
- Eşek arıları baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan oluşur. Baş kısmında iri dişleri ve geniş açılı gözleri bulunur. Baş kısmındaki iri dişlerini saldırı helikopterlerinin burun toplarına; iri gözlerini helikopterlerin gözetleme sistemlerine bağdaştırılabilir.
- Göğüs kısmı kokpit, iniş takımları ve pervanenin bulunduğu uçuş bölümüne benzer; ucunda zehirli iğne bulunan arı karnı ise helikopterin çeşitli türdeki füze ve roketlerini barındıran vurucu kısmı ile bağdaştırılabilir.
- Eşek arıları, genelde istilacı bir tür olarak başka arıların kovanlarına yaptıkları baskınları ile ünlüdür. Bir eşek arısı, 300 kadar bal arısı ile tek başına mücadele edebilir. Saldırı helikopterleri düşman üs, konvoy, karargah ve stratejik merkezlerine yaptığı saldırılarda da eşek arılarıyla örtüşen bir karakter taşır.
- Eşek arılarının diğer arı türleri gibi kraliçe arıya aşırı bağlılıkları yoktur. Eşek arıları kraliçe arı olmasa da sürü yaşamını sürdürebilir. Saldırı helikopterleri de eşek arıları gibi tek başlarına etkin görev icra ederek pistlerine dönüş yapmaları bu benzerliği ortaya koymaktadır.
Eşek arıları ile bağdaştırdığımız saldırı helikopterleri serisinde,
- Eurocopter Tiger (Almanya- Fransa),
- Bell AH-1 (ABD),
- A-129 (İtalya)
- AH-64 (ABD) ,
- CAIC Z-10(Çin),
- Mi-24 (Rusya)
- AH-2 ROOIVALK (Güney Afrika),
- T-129 ATAK (Türkiye-İtalya),
Helikopterleri başta olmak üzere, okurların taleplerine göre başka saldırı helikopteri de eklenerek yazılar sürdürülecektir.
Saldırı Helikopterleri
Piyade birliklerinin ve mekanize zırhlı birliklerinin koruyucu meleği olan saldırı / taarruz helikopterleri koruma sağlamaya ek olarak, sahadaki operasyonel birliklere yakın hava desteği vermekte önemli bir yer tutar. Saldırı helikopterleri, alçak irtifadan sağladıkları yaylım ateşi desteği ve Cirit gibi akıllı mühimmatlar sayesinde sahip oldukları hassas vuruş kabiliyetleri ile yoğun baskı altındaki askeri personele adeta kurtarıcı bir el uzatır.
Saldırı helikopterleri, donandığı çeşitli mühimmat tipleriyle düşman tankları, ağır / hafif zırhlı araçları, karargahları ve mühimmat depolarına yönelik büyük tehdit oluşturur.
Eurocopter Tiger
Eşek arıları serimizin ilk saldırı helikopteri Almanya-Fransa ortak üretimi “Eurocopter Tiger.”
Soğuk Savaş’ın en derinden hissedildiği yıllar olan 1960-1980 yılları arasında kurulan iki sanayi tesisi olan Batı Almanya’nın Deutsche Aerospace AG (şimdiki adıyla Daimler-Benz Aerospace AG) şirketi ile Fransa’nın Aerospatiale of France şirketinin ortak geliştirmeye başladığı Eurocopter Tiger, bugün Batı Avrupa’nın en gelişmiş saldırı helikopterleri arasında yer alıyor.
Almanya ve Fransa ordularının ihtiyaçlarına yönelik olarak, çoklu görev tanımına uygun (multi-role) şekilde geliştirilen Tiger’ın üretimi, günümüzde Airbus firmasının “Airbus Helicopters” adındaki alt şirketinde gerçekleştiriliyor. Uzun geliştirme sürecinde yaşanan finansal ve politik krizlere baş eğmeyen Alman disiplini ve iradesini bu helikopterde görmek mümkün. Almanlara, McDonnell Douglas AH-64D Apache saldırı helikopteri seçenek olarak sunulsa da en temelden başlayarak yeni bir saldırı helikopteri üretmeleri, bu disiplin ve iradenin açık bir örneğidir.
Ka-52 Alligator, A-129 Agusta, AH-2 Red Falcon, AH-64 Apache gibi rekabet ettiği saldırı helikopterinin önde gelenlerinden olan Tiger, Avrupa’nın dağlık ve yüksek rakımlı kesimlerindeki olası yardım talebini hızlı ve güvenli bir şekilde gidermek için tasarlandı.
Tiger, Türkiye’nin saldırı helikopteri gereksinimlerini karşılamak için yürütülen ATAK Projesi için değerlendirilen seçeneklerden biriydi. Ancak Fransa’nın Türkiye karşıtı politikaları ve Tiger’ın yüksek onarım maliyetleri göz önünde bulundurularak seçenekler arasından çıkarılmıştır.
Gözlem, tespit, yakın hava desteği, konvoy koruma ve hava eskort gibi çoklu görev yeteneği olan eşek arısı, mevcut özellikleri kazanmak için ilk uçuşu olan 1991 yılından bu yana sıkı bir Ar-Ge süreci geçirdi. Soğuk Savaş’ın etkisinin kalkarak, Sovyetler Birliği’nin dağıldığı o yıllarda çalışmalarına hız veren Almanya ve Fransa, proje için 14.5 miyar € harcadı.
Modelleri arasında fiyat farklılığı görülse de ortalama birim maliyeti 32.5 milyon € olan Tiger, en pahalı saldırı helikopterleri arasında yer alır. Tiger, Eurocopter firmasının “Airbus Helicopters” çatısı altında üretime başlamasından sonra, Almanya ve Fransa dışında İspanya ve Avustralya ordusu envanterine de çeşitli sayılarda girmiş olup bu ordularda aktif kullanılmaktadır.
Tiger UHT, HA-P/D ve ARH şeklinde üç temel konfigürasyonda üretildi.
Pervane üstünde OSIRIS gözetleme sistemi takılı UHT (Unterstützungshubschrauber Tiger) modeli, ana üreticilerden olan Almanya tarafından kullanılıyor. Almanya tarafından 2013 yılının Mart ayında 51 adet sipariş edilen Tiger, çeşitli roket ve füzelerle donatılmıştır. UHT modeli HAP / HCP versiyonundan farklı olarak burun topu barındırmaz. Kanatçıklara 12.7 mm otomatik tüfek monte edilerek ateş gücü sağlanabilir.
Fransa ordusunun etkin kullanımında olan HA-P (Hélicoptère d’Appui Protection) modeli hava-hava çatışmalarında ve birliklere ateş desteği vermek için geliştirilmiştir. 30 mm GIAT burun topu monteli Tiger modeline Mistral hava-hava füzesi ve 68 mm SNEB güdümsüz roketler monte edilebilir. 2012 yılında birim maliyeti 36 milyon dolara 40 adet HAP için anlaşma sağlanmıştı. Ayrıca 2015 yılının Aralık ayında tüm filonun 2025 yılına kadar HAD seviyesine yükseltilmesi kararlaştırılmıştır.
Tiger HAD (Hélicoptère d’Appui Destruction), İspanyol ordusunun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sıcak ortamlarda daha yüksek performans sergileyebilmesi için geliştirilmiştir. Tiger HAD %14 motor güçlendirmesi ve 6600 kg azami kalkış ağırlığı ile özdeş modeli Tiger HAP’dan daha üstün özelliklere sahiptir. Uydu anteni de eklenen HAD modelinde ek olarak balistik koruması da güçlendirilmiştir.
Halihazırda üretimini sürdüren Airbus firmasının, “Çevik, Öldürücü, Çok Yönlü” (Agile, Lethal, Versatile) olarak nitelendirdiği Tiger’ in teknik özellikleri şu şekildedir.
Avrupalı eşek arısı Tiger, çevik yeteneklerini sergilemesine imkan veren “Almanya’daki Rolls-Royce” fabrikası üretimi 2 adet MTR90 turboşaft motora sahip. Bu güçlü motorların sağladığı itiş gücünü verimli hale getiren gövdesi, çeşitli orandaki malzemelerin bileşiminden oluşuyor. Gövdesinin %80’i kevlar ve polimer ile güçlendirilmiş karbon fiber yapıdadır. Gövdedeki %11 alüminyum ve %6 titanyum, gövdenin hafiflik ve sağlamlık seviyesini artırır. Pervane palleri savaş durumundaki saldırılara ve kuş çarpmasına karşı dayanıklı olan plastik fiberden oluşur. Özel işleme teknikleriyle göğse uygulanan bakır kaplamalar sayesinde kızılötesi ve akustik görünürlüğü düşük olan Tiger, elektromanyetik saldırılara ve şimşeklere karşı koruma sağlayan bileşik gövdeye sahiptir.
Orta sınıf saldırı helikopterleri arasında yer alan Eurocopter Tiger, 3 ton boş ağırlığa, 6.2 ton azami kalkış ağırlığına sahiptir. Uzunluğu 14.08 m, yüksekliği 3.83 m olan Tiger, arka arkaya iki pilot (tandem) düzeninden oluşur. İhtiyaç halinde arka ve öndeki pilotların görevleri değiştirilebilse de normal düzende arkada silahçı pilot, önde ise sürüş pilotu bulunur. Cam kokpiti ise, Tiger pilotlarına çevresel farkındalık ve geniş gözetleme imkanı sağlar.
Hedef tespit ve takip sistemi olarak, adını Antik Mısır’daki ölüm ve yeniden doğuş tanrısı OSIRIS’den alan gözetleme sistemi bulunur. OSIRIS, Tiger’ın kullanacağı mühimmatlara özel olarak tasarlanmış elektro-optik görüntüleme sistemidir. Arı gözüne benzer gözetleme sistemi OSIRIS, diğer helikopterlerde alışılagelmişin aksine, helikopter burnu veya gövde altında değil de pervane üstündedir. OSIRIS, jiroskop şeklinde tasarlanmış geniş açılı gözetlemeye imkan tanıyan bir yapıya sahiptir. Bu sistem, yapısındaki algılayıcılarla hedefin pasif tespiti ve tanınmasını sağlar. OSIRIS, içindeki kızılötesi CCD termal kamera ile Tiger pilotlarının gece gündüz görev yapabilmesine olanak tanır.
İki pilotun önünde de çok işlevli LCD ekranları bulunur. Bu ekranlar, iç sistemdeki algılayıcı veri ve bilgilerini gösterir. Bunun yanı sıra uçak sistemleriyle etkileşimde bulunmak için de kullanılır.
Mürettebata kaska entegreli görüş sistemi (HMD) ile birlikte ek bir ekran sistemi sağlanmıştır. Bu teknoloji, pilota dijital olarak geliştirilmiş optikler ile uçuş ve ateş verileri sunar. Kaska entegreli görüş sistemi (HMD), silahçının yerleşik silah sistemleri ile etkileşime girmesini, kontrol etmesini ve hedefleme verilerini görüntülemesini sağlar.
Avrupa’nın ince gövdeli eşek arısı Tiger, rotor tepesinde gözetleme sistemi olmayan modellerde 315 km/s hıza ulaşır, gözetleme sistemiyle limitli hızı ise saatte 290 km’dir. Eurocopter Tiger, saniyede 10.7 metre tırmanış hızına sahiptir. 4000 m servis tavanı ve harici yakıt tankları ile 1300 km azami menzili sayesinde destek istenilen bölgeye güvenli irtifadan ilerleyerek yol alır.
Donandığı silah sistemleri açısından Avrupa temelli teknolojileri üzerinde barındırsa da diğer ülkelerin silahlarını da kullanır.
- Burun silahı olarak 450 mermi kapasiteli Fransa üretimi 30mm GIAT 30 kullanır.
İki istasyonlu kanatçıklarında 20 mm top, güdümsüz roketler ve tanksavar füzeleri gibi çeşitli silah seçenekleri sunarak istenilen göreve uygun şekilde donatılabilir.
İçteki istasyonlara takılabilen silahlar:
- 1 x 20 mm otomatik top
- 22 x 68 mm (2.68 in) SNEB güdümsüz roket (Rusya)
- 19 x 70 mm (2.75 in) Hydra 70 güdümsüz roket (ABD)
- 4 x AGM-114 Hellfire güdümlü füze (Avusturya/Fransa)
- 4 x PARS 3 LR anti-tank füzesi (Almanya)
- 4 x HOT3anti-tank füzesi (Almanya)
Dıştaki istasyonlara takılabilen silahlar:
- 2x Mistralhava-hava füzesi
- 2x FIM-92 Stinger hava – hava füzesi (Almanya)
- 12x 68 mm (2.68 in) SNEBgüdümsüz roket
- 7x 70 mm (2.75 in) Hydra 70güdümsüz roket
Tiger’ın Operasyonel Geçmişi
Avrupa’dan başlayıp Avustralya içlerine kadar görev imkanı bulan Tiger, operasyonel olarak koalisyon birlikleri destekli 2011 Libya İç Savaşı’nda, 2012’de Taliban çatışmaları için Afganistan’da ve 2013’te Fransa müdahaleli Kuzey Mali çatışmalarında boy gösterdi. Bu süreçte Tiger’ı en aktif kullanan hava kuvvetlerinin başında gelen Fransa Hava Kuvvetleri, burun topundan memnuniyetsizliklerini belirttiler ve bu, bilinen bir Tiger sıkıntısı olarak kamuoyuna yansıdı.
2015 sonrası Alman Silahlı Kuvvetleri’nde yapılan envanter testleri sonucu, bünyesindeki 53 Tiger’den 42’sinin etkin kullanımı, tehlikeli olarak belirtilmiş ve Almanya bu helikopterler için modernizasyon kararı almıştır.
Bunun yanı sıra Avusturalya Ordusu tarafından kullanılan Tiger’larda da “Siyah Duman Sorunu” ortaya çıktı. Kondansatör ve klima ünitesindeki sıkıntılardan dolayı kokpit içine dolan siyah duman, Avusturalyalı Tiger’lardan birini açık arazide yol kenarına inmeye zorlamıştı. Tam performansa ulaşmadan hizmet dışı kalan Avustralyalı Tiger’lar, bu yüksek teknolojili helikopterin itibarını zedelemeye yetti.
Mert Emirhan PAMUK
Kaynaklar ve Fotoğraflar:
- Yaban Arılarında Sosyal Yaşam (Banu Tolon, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, 35100 İzmir-Türkiye)
- AIN Online
- Thai Military and Asian Region
İlginizi Çekebilir:
“Yaşlandı ancak olgunlaşmadı”; Avustralya Tiger’ları neden değiştiriyor?
Strateji, güvenlik, uluslararası ilişkiler ve diplomasi meraklısı. Savunma sanayi araştırmacısı. Doğa gözlemcisi ve amatör fotoğrafçı.
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakülteli.