Dağlık alanda ve arazide operasyonel birliklerin ihtiyacı olan yoğun ateş desteğinin düşmana görüntü vermeden sağlanması söz konusu olduğunda, akla ilk gelen düşük maliyetli silah sistemlerinin başında havadan taşınabilir hafif çekili obüsler gelmektedir. Soğuk savaşın sona ermesinden sonra azalan topyekûn cephe savaşı riski, yerini asimetrik & bölgesel vekâlet savaşlarına bırakmıştır. 105mm hafif çekili obüslerin cephe savaşlarındaki varlığı 120mm havan toplarının etkisiyle sorgulanmış olmasına rağmen, günümüzün bu yeni operasyon tarzına uyacak yüksek hareket kabiliyetine sahip toplara olan ilgi son yıllarda artmaktadır. Hafifliği nedeniyle kolay mevzi değiştirebilen, havadan helikopter ve uçak ile çatışma bölgelerine nakledilebilen ve gerektiğinde paraşüt ile atılabilen bu toplar, ayrıca lojistik ve maliyet açısından ağır KMO (Kundağı Motorlu Obüs) tedarik edemeyen ülkeler için ideal çözüm olmaktadır.
Hafif çekili topların tarih sahnesine çıkması Fransız ordusunun 5 yılda geliştirdiği 75mm çapında 8500 metre menzilli kısaca “French 75” olarak adlandırılan 75mm topla olmuştur. Dakikada 15 atım yapabilen 1544 kg ağırlığındaki top, üretimde kaldığı 1898’den 1940’a kadar bu sınıfta bir efsane haline gelmiştir.
2. Dünya savaşından sonra zırhlı birlikler ile birlikte hareket edebilen ve daha hızlı mevzi değiştirebilen yüksek ateş gücüne sahip kundağı motorlu obüslerin envantere girmesiyle çekili topların bir miktar gözden düştüğü söylenebilir. KMO’ların artan kullanımına rağmen hafif çekili obüs çalışmaları devam etmiştir. Geleneksel olarak önemli bir sınıf olan ,Türk Silahlı Kuvvetleri Topçu Sınıfının ana silah sistemleri; 75,105, 155, 175 ve 203 mm çaplarında çekili ve kundağı motorlu obüs ve toplardan oluşmaktadır. Güney Kore desteği ile üretilen yeni 155mm’lik T-155 Fırtına KMO ve T-155 Panter Çekili Obüs dışındaki bütün topçu bataryaları ABD menşeli ve kullanım ömürlerini tamamlamış ve çok yaşlı sistemlerdir. Top ile obüs arasındaki farklar nedir diye sorarsanız; namlusu 30 çap uzunluğundan az olan silahlara obüs, fazla olanlara silahlara top denir. (Örnek 105×24,5 M101 Obüs) Bir diğer fark da obüsler hem alt açı grubu hem üst açı grubunda atış yaparken toplar sadece alt açı grubu yükselişlerde atış yapabilir.
Topçu sınıfının vazifesi, her türlü harekâtta birliklerin vazifesini başarmasını temin etmek maksadıyla, muharebe sahasında ihtiyaç duyulan yer ve zamanda, düşmanı baskı altında tutarak, etkisiz hale getirerek veya tahrip/imha ederek, sürekli ateş desteği sağlamaktır. Artan menziller sayesinde düşmanın komuta-kontrol, bilgisayar, muhabere, istihbarat, lojistik sistemleri, ihtiyat kuvvetlerine taarruz edilerek muharebeye derinlik kazandırılır. Topçu bataryaları bu atış desteğini düşmana görüntü vermeden cephe gerisinden sağlarken sürekli mevzi değiştirerek kendini koruyabilmektedir. Kendisi de bir topçu subayı olan Napolyon Bonapart savaş alanında topçu sınıfının önemini anlatırken şu ifadeleri kullanmıştır;
“İyi piyade savaş için gerekli kaynaklara sahip olmasa da savaşandır. Fakat uzun süre yoğun topçu atışı karşısında iyi piyadenin dahi morali bozulur ve imha olur. Piyade üzerinde hiçbir şey yoğun topçu atışı kadar yıkıcı değildir. “
Napolyon döneminde hava kuvvetlerinin var olmadığını düşündüğümüzde. Topçu sınıfının bu kadar öne çıkmasını anlayabiliriz. Fakat günümüz hava kuvvetlerinin operasyon esnasında maruz kaldıkları tehditler ve yüksek maliyetler topçu sınıfının öneminin önümüzdeki yüzyılda da devam edeceğini göstermektedir. Günümüzün önde gelen modern havadan taşınabilir 105mm hafif çekili obüslerine göz atacak olursan bu topların Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın havadan taşınabilir 105 mm Hafif Çekili Obüs BORAN Projesi için Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından kritik tasarım aşaması örnek olarak kullanıldığını fark etmemiz çok zaman almayacaktır.
L118
İlk kez 1976 yılında hizmete giren ve Falkland savaşında gösterdiği üstün parformans ile dikkat çeken İngilizlerin (BAE system) başarılı 105mm topu, ABD tarafından da tercih edilmiştir. Daha sonra ABD tarafında lisans altında üretilerek M119 olarak adlandırılmıştır.
Ağrılık 1,858 kg / M119 2050kg
Dakikada 6 atış
Standart mühimat ile 11,5 km / M119 11,5 km menzil
Roket destekli mühimat ile 17,2 km/ M119 19 km menzil
LG1
Mevcut sistemlerin günümüz operasyonel harekât ve menzil ihtiyacını karşılamadığını düşünen Fransız Nexter firması ilk kez 1996 yılında hizmete giren LG1 105mm topunu geliştirmiştir. 3 personel tarafından kullanılan sınıfının en hafif topudur.
Ağrılık 1,520 kg
Dakikada 12 atış ve 30sn’de atışa hazır
Standart mühimat ile 11.4 km menzil
Dipden yanmalı geliştirilmiş mühimat ile 19.5 km menzil
105MM HAVADAN TAŞINABİLİR HAFİF ÇEKİLİ OBÜS PROJESİ
TSK’nın 2000’li yılların başında hafif taktik tekerlik araçlar ile çekilebilen ve kolay mevzi değiştirebilen, havadan helikopter ile taşınabilen ya da paraşüt ile uçaktan atılabilen ve kara ulaşımının güçlükle sağlandığı operasyon alanlarında kara birliklerini destekleyebilecek modern bir obüse olan ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Modern atış destek üniteleri ile donatılacak bu yeni obüsün geliştirilmesi için Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından başlatılan proje 6 Kasım 2009 tarihinde imzalanan anlaşma ile yürürlüğe girmiştir. Kesin rakamlara ulaşmanın mümkün olmadığı TSK’nın hafif çekili obüs envanteri; 500 civarında 70’li yaşlarında modern muharebe ihtiyaçlarını karşılayamayan, 2260 kg ağırlığındaki 105mm M101 ve gene aynı yaşlarda 175 adet 75mm M116 obüslerinden oluşmaktadır. BORAN projesi ile bu obüslerin değiştirilmesi planlanmaktadır. Özellikle 653kg ağırlığındaki 75 mm M116 obüsü Güneydoğu’da terörle mücadele operasyonlarında 4 ton taşıma kapasite olan UH-60 helikopterler ile nakliye edilerek yoğun bir şekilde iç güvenlik harekâtlarında kullanılmaktadır.
105mm Boran Obüs Projesi için Makine Kimya Endüstrisi Kurumu silah sistemini, Aselsan ise atış kontrol sistemini geliştirmektedir. İlk sözleşmeye göre obüsün geliştirme sözleşme süresi 49 ay, 106 adet 105 mm obüsün seri üretim safhası ise 54 ay olarak imzalanmıştır. Proje planlandığı gibi gitmiş olsaydı kabaca 2017 yılının sonunda 106 adet obüsün teslimatlarının tamamlanması gerekiyordu. SSM Stratejik Planında belirtilen son güncel bilgiye göre testlerin tamamlanması 2020 yılı olarak planlanmaktadır.
MKEK Sorumluluğunda
– 1dk içinde atışa hazır olabilen, havadan taşınabilen.
-Avandanlık hariç 1550kg ağırlığa sahip.
-Dakikada 6 atış gerçekleştirebilen.
-17 km menzilli.
– 360 dereceye (6400 milyeme) atış yapabilen.
-Envanterdeki modern ve klasik mühimatları atabilen.
-Atış destek otomasyon sistemi ADOP-2000’le entegre çalışabilen obüs sistemi geliştirilirken;
ASELSAN Sorumluluğunda
– Sayısal ortamda ateş planlaması ve atış görevi icrası.
– Ataletsel Konumlama Sistemi sayesinde sürekli konum ve namlu yönelimi tespiti.
– NATO Armament Ballistic Kernel (NABK), Adedi Atış Cetvelleri veya Özel Balistik Yazılımlar kullanarak hassas ve hızlı balistik hesaplama.
– İlk Hız Yönetimi.
– Namlu yönelim bilgilerinin grafik olarak görüntülenmesi.
– Lazer Mesafe Ölçme Cihazı ve Termal Görüş Sistemi ile görerek atış.
– Ateş Destek ve Komuta Kontrol sistemleri ile sayısal telsiz haberleşmesi.
– Sayısal harita üzerinde muharebe unsurlarına ait bilgileri görüntüleme.
– Görev odaklı, menü kontrollü grafiksel kullanıcı arayüzü çözümleri geliştiriliyor.
MKEK ve ASELSAN tarafından 2 adet prototip üretilen ve 100’lerce atış gerçekleştiren BORAN obüsünün tasarım doğrulama testlerinin 2020 yılına kadar tamamlanması planlanmaktadır. Projenin gecikmesinin başlıca nedenleri; ortaya çıkan obüsün kuvvet tarafında talep edilen özelliklere tam olarak sahip olmaması ve teknik problemler nedeniyle daha fazla geliştirilme ihtiyacı olmasıdır. Ayrıca Kara Kuvvetleri projeyi, ihtiyaçları doğrultusunda revize etmiştir. Testlerden elde edilen sonuçlar ve deneyimli topçu sınıfının talepleri doğrultusunda iyileştirmeler devam etmektedir. SSM’nin nihai obüs için 4 adet daha prototip siparişi vermesiyle birlikte toplam 6 obüsle yapılacak testlerin 2020 yılına kadar sürmesi beklenmektedir.
Sistem Ana Birimleri
– Atış Kontrol Bilgisayarı (AKB)
– Kontrol ve Görüntüleme Ünitesi
– Nişancı Görüntüleme Ünitesi (NGÜ)
– Ataletsel Navigasyon Sistemi
– İlk Hız Ölçme Radarı (İHÖR)
– Lazer Mesafe Ölçerli Görerek Atış Sistemi (GAS)
– Güç Kontrol Ünitesi (GKÜ)
– Sayısal Telsiz
– AKÜ
-Jeneratör
Çeşitli kaynaklarda L118 prototip üzerinde şekillenen Boran 105 mm obüsünün ağırlığı 1700 kg olarak yazılmaktadır, fakat yapılan son iyileştirmeler ile obüs ağırlığı projenin başında talep edilen 1550 kg yaklaşmıştır. Kuvvetin projeyi revize etmesiyle birlikte obüsün hafifliği önceliğini yitirmiştir. Bunun başlıca sebebi; ağırlığı azaltmak için M119(L118) modelinde yer alan ve obüsün yere oturup ve atış hassasiyet sağlayan “Tabya” bizim topçu sınıfında adıyla “Kürsü” kaldırılarak yerine amortisör sistemi eklenmesidir. Hafifleyen obüse eklenen bu amortisör sistemi, obüsü atıştan sonra bir miktar zıplatarak namlunun şahlanmasına sebep olmuştur fakat geliştirilen amortisman sistemi ile zıplama problemi çözülmüştür. 105mm Boran Obüsünün dipten yanmalı geliştirilmiş mühimmat ile 17 km menzile ulaşabilmektedir. Roket destekli mühimmatın namlu içinde yapacağı basınç henüz test edilmemiştir. Kuvvet roket destekli obüs mermisini, atış hassasiyetin düşürdüğü için tercih etmemektedir, ancak Raytheon Excalibur 155 mühimmatında olduğu gibi GPS/INS/SAL güdüm sistemleri eklenerek bu atış hassasiyeti sağlanmaktadır. 105mm Boran Obüsünün ağırlığı kesin olmamakla birlikte Aselsan atış kontrol sisteminin tamamı ile birlikte 1710kg olarak belirtilmektedir. Dünyadaki muadilleri ile aynı seviyeye gelen obüsün yere daha sağlam oturması ve atış hassasiyeti sağlanması için ağırlığının daha fazla düşürülmemesi planlanmaktadır.
Hafiflik önceliğinin ortadan kalkmasının bir diğer sebebi de Kara Kuvvetlerine yeni katılan 6 adet CH-47 Chinook helikopterinin dâhili ve harici olarak 105mm Boran Obüslerini mühimmatı ve personeli ile birlikte rahatlıkla ülkemizin her bölgesine taşıma kapasitesine ulaşılmış olmasıdır. Güneydoğu gibi yüksek ve riskli operasyonel alanlarda Kara Kuvvetleri UH-60’ları, helikopterlere eklenen öz savunma sistemleri ve alt zırhları ile standart konfigürasyonundan daha az taşıma kapasitesinde görev icra etmektedir (Standart UH-60 4080 kg taşıyabilmektedir). Bu yüzden 105 mm Boran Obüsünün, mühimmatının ve personelinin tek bir UH-60 ile nakliyesi, operasyon bölgesinin rakım, sıcaklık ve risk özelliklerine göre değişmektedir. Böyle bir ağırlığı riskli operasyon bölgelerinde taşınması UH-60 helikopterinin ihtiyacı olabilecek kaçınma manevralarını büyük oranda kısıtladığı için 105mm’lik obüsün taşınması ancak riskin düşük olduğu deniz seviyesi operasyon alanlarında ve düz uçuşlarda mümkün gözükmektedir. IDEF 2017’de incelediğimiz Boran obüsü son olarak aşağıdaki şekilde revize edilmişti. Atış kontrol sistemine girilen veriler ile otomatik olarak kendini hedefe yönlendiren obüs, hem sağdan hem de soldan nişancı tarafından kullanılabilmektedir. 5 mürettebat tarafından 60 saniyede atışa hazır hale getirilen obüs, Türk Silahlı Kuvvetlerinin modern sistemleri arasındaki yerini 2020’li yıllarda alması beklenmektedir.
3E EOS
3E Elektro Optik Sistemler, gündüz /gece görüş, termal ve lazer sistemleri üreten Türkiye’nin ilk özel teşebbüs olarak kurulan optik sistem üretici şirketidir. Aynı zamanda milli keskin nişancı tüfeği JNG-90 için dürbün üretmektedir. Projeye katılan 3E EOS firması 105mm Boran Obüsünün nişancı dürbünün geliştirilmesine büyük katkı sağlamıştır. Topçuluk bilgisi gerektiren bu alanda daha önce ürün geliştirmeyen 3E EOS firması, dünyadaki muadil sistemleri inceleyerek muhtemelen kendini kanıtlamış Avrupa temelli bir nişangah sistemini Kara Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirerek topçu sınıfının hizmetine sunmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Örneğin Idef 2017’de incelediğimiz dürbüne gece atışları için küçük led ışıklandırmalar dahi düşünülerek eklenmiştir. Optik sistemler üreten özel bir firmanın bugüne kadar bu alanda faaliyet göstermemiş olması Türkiye için geç kalınmış bir adım olsa da umut verici olduğu bir gerçektir. Son aldığımız bilgilere göre firma ABD de gerçekleştirdiği yatırımlar ile Amerikan pazarında da faaliyete geçmiştir. Temennimiz firmanın Türkiye’deki yatırımlarına devam ederek TSK’yı milli çözümler ile desteklemeye devam etmesidir.
Sonuç
Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtı’nda 105mm’lik hafif çekili obüsler kullanılmamaktadır. 105 mm obüs mühimmatının düştüğü noktadaki etkili çapı 30 metredir. Fakat 155mm obüs mermisi daha geniş çapta etki etmektedir. Afrin’de yoğun olarak kullanılan T-155 Fırtına Obüslerinde personelin kapalı, güvenli bir ortamda olması avantajdır. Gelişen havadan nakliye kabiliyetleri ile birlikte ABD ordusunun 105 mm obüsler yerine 155mm’lik M777 obüslerini sahada yoğun olarak kullandığı görülmektedir. Bununla birlikte BORAN 105mm havandan taşınabilir hafif çekili obüs şimdiden dünyadaki emsalleri kadar iyi bir sistem haline gelmiştir. Önümüzdeki süreçte BORAN Obüsünün gelişimini DefenceTurk.net olarak dikkatle takip etmeye devam edeceğiz.
Kıvaç Emir Örken
İletişim: Kivancemir1984@hotmail.com
Twitter: @EmirLouise
Yazarın diğer yazıları:
Hava Üstünlüğünde Görüş Ötesi Kabiliyet ve En İyi Uçaklar
Çin’in yeni nesil savaş uçağı Chengdu J-20’ye ilk bakış
Avrupa Semalarında iki Rakip Typhoon & Rafale
Zorlu Arazide Harekât Konsepti
Kaynaklar
Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunu ve amatör fotoğrafçı. Teknoloji, otomotiv ve uluslararası ilişkiler meraklısı. Savunma sanayii araştırmacısı.