Alman medyası, 23 Mart 2020 tarihinde, Alman hükumetinin Suudi Arabistan’a yönelik ambargoyu 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatmayı kararlaştırdığını duyurdu.
Bahse konu kararla birlikte, 2018’in sonunda Cemal Kaşıkçı’nın Suudi ajanlar tarafından İstanbul’da katledilmesi sebebiyle yürürlüğe giren silah ambargosu üçüncü defa uzatılmış oldu.
Berlin ayrıca Suudi Arabistan’ın harekât icra ettiği Yemen’deki vaziyeti öne sürdü. Başta Hava Kuvvetleri olmak üzere Suud ordusu Batı’dan tedarik ettiği sistemleri Yemen’deki harekâtında yoğun bir şekilde kullanmakta idi. Bahse konu harekât, insan kayıpları sebebiyle Batı hükümetlerinin de tepkisine yol açmıştı. Suud koalisyonu ise sivilleri hedef aldığına dair iddiaları sürekli reddetmişti.
Bütün bunların yanında; insan hakları örgütü Human Rights Watch’un beyanına göre Suudi koalisyonu tarafından icra edilen bir hava taarruzu, düzinelerce çocuğun hayatını kaybetmesine ve bir o kadarının da yaralanmasına sebep olmuştu. Menfur olaydan sonra Suudi askeri makamları bir hedefleme hatasını itiraf etti ve çocuklarla dolu otobüsün vurulmasının sebebi olarak öne sürdü. Yayınlanan resmi beyanda Suudi koalisyounu, istihbarat raporlarının bahse konu otobüste Ansar Allah grubunun yüksek rütbeli üyelerinin bulunduğunu belirttiğini aktarmıştı. Devamında, “Müşterek Kuvvetler Komutanlığı; bahse konu hatadan dolayı hicap duymaktadır ve hayatını kaybedenlerin ailelerine samimi taziyesini sunmaktadır.” ifadeleri kullanılmıştı.
Bahse konu olaydan sonra Almanya’nın yanında İsviçre, Finlandiya, Norveç ve Danimarka gibi Avrupalı ülkeler*; Suudi Arabistan’a silah satışlarını durdurdu. Özellikle Alman ambargosu, Suudi Arabistan endüstrisinin silahlı kuvvetler envanterinde mevcut sistemlerine ve Riyad’ın tedarik etmek için müzakereye giriştiği Eurofighter Typhoon gibi sistemlere bileşen üretmesi itibariyle oldukça can yaktı.
İlk safhada Suudi Arabistan’a yönelik topyekün bir ambargo planlayan Berlin, sonrasında sözleşmesi tamamlanmış bileşenlerin ve yedek parçaların teslim edilmesini kapsayan bir kısıt düşürme yoluna gitti. Ayrıca Almanya, süreç boyunca Birleşik Krallık ve Fransa gibi Avrupalı ülkelerden ambargonun kaldırılmasına yönelik baskılara direnç gösterdi.
İran’ın Petrol Tesislerine Yönelik Saldırısına Rağmen Almanya Ambargoyu Kaldırmadı
Geçen ay, Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan el Suud, Almanya’yı ambargoyu kaldırması için ikna etmeye çalışsa da başarısızlıkla sonuçlandı. Bakan, DPA International’a verdiği demeçte petrol tesislerinin aldığı hasarı hatırlatarak, “Almanya’nın, kendimizi müdafaa etmek için belirli araçlara ihtiyaç duyduğumuzu anlamasını umuyoruz.” ifadelerini kullandı. İlaveten, Almanya’nın ambargoyu kaldırmayı reddetmesinin iki ülke arasında olumlu ilişkileri temin etmek tavrıyla tutarsız olduğunu kaydetti.
Yakın zamanda Suudi Arabistan, Ansar Allah tarafından kullanılan insansız hava araçları tarafından petrol tesislerine yönelik saldırıya maruz kaldı. Eylül 2019’da Abkayk ve Kureyş tesisleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin beyanlarına göre İran’ın komuta ettiği bir harekâtta, hem insansız hava araçları hem füzeler ile icra edilen bir saldırıda hasar aldı.
*Editör Notu: Defence Turk tarafından da takip edildiği üzere –Suudi Arabistan’ın büyük bir silah ithalatçısı olmasının silah endüstrisine yönelik oluşturduğu baskı itibariyle– İsviçre ve İspanya, yürürlüğe soktuğu ambargolardan bir süre sonra geri adım atmıştı. İspanya, 400 adet lazer güdümlü bombanın teslimatını askıya aldıktan yaklaşık bir hafta sonra bombaları teslim etmekte karar kılmıştı. İsviçre de Almanya’nın yaptığına benzer bir taviz vermiş, birtakım yedek parçaların ve hava savunma sistemlerinin Suudi Arabistan’a teslim edilmesini kararlaştırmıştı.
