Ülke silahlı kuvvetlerinin tartışmasız en önemli oluşumlarından biri hava kuvvetleridir. Hava kuvvetlerinin temel yapıtaşını teşkil eden savaş uçakları ise günümüz gereksinimleri karşılayacak şekilde idame edilmektedir.
Savaş uçakları, muharebe esnasında kara ve su üstündeki hasım hedeflerini ve uçaklarını etkisiz hale getirmek, keşif yapmak, personel ve mühimmat taşımak gibi amaçlarla silahlı kuvvetler tarafından kullanılan hava taşıtlarıdır. Askerî uçaklar av, bombardıman, av-bombardıman ve nakliye gibi kategorilere ayrılırlar. Görevlerine göre havadan karaya füze (AGM), havadan havaya füze (AAM) ve ayrıca hedeflerin tespiti, gözlenmesi için çeşitli radar, podlar vd. taşırlar. Avcı uçakları kendi aralarında sınıflara ayrılırlar; hava üstünlük uçağı (genelde tek kişilik, hızlı, yüksek irtifalı uçaklar; MiG-25, Su-27, F-14A, F-15C gibi), çok rollü jet uçağı (tek/çift motorlu hava-kara ateş gücü yüksek uçaklardır; F-16C, Mirage 2000 örnek verilebilir), taarruz destek uçağı (çok ağır silah donanımları vardır, genelde düşman kara gücünü baskı altında tutarlar; MiG-27, Su-25, Jaguar, AV-8B Harrier, A-10 gibi) ve bombardıman uçağı bu sınıfları teşkil etmektedir.

Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma sistemlerine ayrılan bütçelerde kısıtlamalara gidilmesine karşın hiçbir zaman tam anlamıyla savunma sektöründe bir durgunluktan söz edilemez. Rusya ve Çin’in savunma sektöründeki atılımı ise tekrar bu alandaki bütçenin artmasında etkili oldu. Jet savaş uçaklarının geliştirilmesinde ise 4.5 nesil savaş uçaklarında artık iyileştirme ve geliştirmeler de doyuma ulaştığı için yeni bir S eğrisine yani yeni bir döneme geçilmesinin vakti geldiği anlaşıldı. Böylece yeni nesil yani beşinci nesil jet savaş uçağı programları başladı. Günümüzde kullanılan ve geliştirilmeye devam edilen beşinci nesil savaş uçakları gelişmiş entegre aviyonik sistemlere, ses üstü hızlarda ardyanmasız (afterburner) seyir kabiliyetine, radarlara karşı düşük görünürlüğe ve gelişmiş radar sistemlerine sahip platformlardır. Devletler ise oluşan bu rekabet ortamında kendi çıkarlarını ve ülkelerini koruyabilmek için mevcut gelişmeleri yakından takip etmek ve daha ileriye taşımak durumundadır.

Yeni nesil jet savaş uçakları önceki nesillere göre daha hassas sensörler ve ağ tabanlı silah sistemleriyle donatılabilmektedir. Sahip olunan donanımlar sayesinde kara, deniz ve uzay platformlarıyla veri trafiği sağlanabilmekte ve geniş alanları kapsayan keşif ve izleme faaliyetleri yürütülebilmekte. Yeni nesil olarak ifade ettiğimiz savaş uçakları barındırdıkları hassas hedefleme ve silah sistemleri sayesinde görüş ötesi mesafelerde bulunan kara, deniz ve hava unsurlarını etkisiz hale getirebilmektedir. Gelişen malzeme teknolojisi ve mühendislik çalışmalarının daha hassas sonuçlara yönelik yapılması da önemli bir soruna yani radarlara karşı görünürlükte etkili sonuçlar doğurmuştur. Yeni nesil savaş uçakları; aerodinamik yapıları, kaplamalarında kullanılan malzemeler ve gelişmiş elektronik sistemleri sayesinde tespit edilmeleri daha güç hale getirilmiştir. Çok rollü bu platformlar keşif faaliyetleri yapabilmekte ve tehditlere müdahale edebilmektedir. Kısaca yeni nesil savaş uçakları ile tek bir platformda; hava-hava, hava-kara ve hava-deniz görevleri icra edilebilmektedir.
Beşinci nesil savaş jetlerinin genel ortak özellikleri şöyle özetlenebilir:
- İtki vektörlü (Thrust Vectoring) motorlarla daha gelişmiş manevra kabiliyeti;
- Art yakıcı (Afterburner) kullanmadan ses hızının üzerinde seyrüsefer icra edebilmelerini sağlayan motor;
- Kompozit malzeme ve dahili silah yuvaları ile düşük termal iz ve radar görünürlüğü (stealth);
- Gelişmiş radar, bütünleşik görev sistemleri (Mission Systems) ve sensörlerle artırılmış durumsal farkındalık;
- Geliştirme ve güncellemeye açık platform oluşları.
Maliyet baskısının bir sonucu olarak diğer alanlarda olduğu gibi askerî havacılıkta da geliştirilen sistemlerin birden fazla görevi üstlenebilmesi tercih edilmektedir. Saldırı, savunma, izleme, istihbarat ve elektronik harp gibi misyonlar geçmişte farklı tipte hava platformlarının geliştirilmesini gerektiriyordu. Günümüzde geliştirilen uçan platformlarla tüm bu misyonlar tek gövdede birleştirilebilmekte ve platformların çok rollü bir hale gelmesi sağlanmakta. Geliştirilen sistemlerin hava hâkimiyetini sağlaması, yeni teknolojilerin bunlara kolay adapte edilebilir olması ve bu yeni sistemlerin ülke savunmasına uzun yıllar hizmet edebilir nitelikte olması öne çıkan beklentiler arasındadır.
Beşinci nesil savaş jetleri:
- Havadan karaya ve havadan havaya vuruş kabiliyetlerine sahiptir;
- Hava savunma ve taarruz görevleri üstlenebilmektedir;
- İstihbarat ve keşif misyonlarında yer alabilmektedir;
- Elektronik saldırı gerçekleştirebilmektedir;
- Çeşitli varyantları ile kara ve deniz harp platformlarında görev alabilmektedir.
Havacılık ve uzay sanayiinde belli bir birikim ve tecrübeye sahip olan ülkeler, artan maliyetler nedeniyle çoğu zaman uluslararası iş birliklerine gitmektedir. Yeni nesil savaş uçağı programları bu iş birliği alanları içinde önemli bir yere sahiptir. ABD, Rusya, Avrupa ve Asya’da çeşitli yeni nesil savaş uçağı programları hayata geçmeye başlamıştır. Bu programların olgunluk düzeyleri ise farklıdır.

Yeni Nesil & Uçan Yazılım
Beşinci nesil jet uçağı programları ile bilgi teknolojisinin hava muharebelerindeki konumu derinleşme eğiliminde. Yeni nesil jet savaş uçağı programlarında platformlar genelde ‘uçan yazılım’ olarak ifade edilmektedir. Bu durum sağladığı avantajlarla birlikte muhtemel tehditleri de beraberinde getiriyor. Başta operatör yani pilotlarına daha az karmaşık bir uçuş süreci sağlarken sistemin konuşan bir yapıya sahip olması durumsal farkındalığı da artırmaktadır. Ayrıca uçuşların ardından başlayan yoğun bir şekilde devam eden bakım süreçlerini kısaltmaktadır. Bu avantajların yanında siber uzayla bu kadar iç içe olunması siber uzay tehditleri karşında önlemlerin alınması gerekliliğini göz önüne seriyor. Günümüzde beşinci nesil jet uçağı işleten ülkeler filolarda siber güvenlik uzmanları da bulunduruyor.
Yeni nesil jet uçağı platformlarının genel karakteristiklerinden olan ”stealth” özelliğinin korunması için iç silah hazneleri tercih edilmektedir. Platformun silah taşıma kapasitesini artırmaya yönelik yapılan dış silah hazneleri ise ”stealth” özelliği görece işlevsiz kılmaktadır. Günümüzde radar reflektörleri açık ve dış silah hazneleri yüklü uçan beşinci nesil savaş uçaklarının görünmesinin altında ise olası platformların asıl radar kesit alanının gizlenme gerekliliği yatmaktadır
Sonuç Yerine
Altıncı nesil jet savaş uçaklarının konuşulduğu günümüzde henüz beşinci nesil savaş uçağı üretiminde yaygınlaşma olmadı. ABD’nin F-22 projesi dışında henüz tamamlanan bir proje bulunmuyorken ABD öncülüğündeki F-35 projesi ve Çin’in J-20 projesi dışında muharip özellikler kazanan beşinci nesil savaş uçağı bulunmuyor. Ayrıca F-22 dışında muharip olan uçaklar henüz tam kapasitede “beşinci nesil” isterlerini muharip olarak kullanamıyor. F-22 ise çeşitli geliştirmelere ihtiyaç duyuyor. Bunlar göze alındığında henüz tam kapasite muharip beşinci nesil uçak kullanımı olmadığı halde mevcut altıncı nesil uçak projelerinin getireceği başarılar ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Ahmet ALEMDAR
Referanslar:
[1]Gökhan Tüysüz, “Çok Kriterli Karar Verme Teknikleri İle Savaş Uçağı Seçimi”
[2]Steven Jones, “What is a fifth-generation fighter aircraft?”
[3]STM Thinktech, “Savaş Uçakları ve Askeri İnsansız Hava Araçlarının Geleceği”
[4]George Allison, “Sweden to join British ‘Tempest’ fighter Project”
İlgili Olarak:
Avrupa’nın altıncı nesil savaş uçağı projeleri: FCAS ve TEMPEST
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.