“Özellikle savunma sektörü know-how’ın paylaşılmadığı, yüksek paralar ve vaatler karşılığında neredeyse hiçbir elle tutulur bilginin verilmediği bir ortamdır”
Serinin önceki yazısına ulaşmak için tıklayınız
Ağladığım akşamı hatırlıyorum. Sigara dumanına boğulmuş, insanların gürültüyle tartıştıkları ofis barakasından çıkıp soğuk havaya aldırmadan kenardaki taşların üzerine oturmuştum. O gün başarısız olmuştuk. Son noktasına kadar işi batırmıştık. Ayların emeği, Aralık ayının karlı buzlu havasında geceli gündüzlü çalışılan yedi gün, uykusuzluk, gerginlik, endişeli bekleyiş. Genel Müdür Erk Bey’in yanıma geldiğini fark etmemiştim. Başım omuzlarımın arasında yere bakıp sessizce ağlıyordum. Erk Bey telefonda konuşuyordu, sanırım yönetim kurulu başkanı Fikret Bey ile. Elini omzuma koydu. Bazı anlar vardır kelimelere dökülemez, ne söyleseniz havada kalır. Konuşmak yersizdir, hatta yanıt vermek. İçimdeki isteğin ve enerjinin bitmiş olduğu bir andı. O gün akşam güneş batmadan önce yaptığımız son test atışlarının koordinat bilgileri okunurken kalan enerjimi harcayıp bitirmiştim. Ölçüm ekipmanlarını toplayıp sessizce hayalet gibi kuleden inmiş, otuz kilometre tek kelime etmeden rampa mevkine dönmüştük. Ofis barakası cenaze evi gibiydi, kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Fatih’in, Hüdai Abinin sesleri geliyordu. Elimde aldığım ölçümleri kaydettiğim föy vardı. Telsizden ilettiğim koordinatları isterler diye sıkı sıkı tutuyordum elimde. Fatih koordinatları işlemişti ve panodaki tabloda dağılım parametresi son bir haftadır neyse aynen duruyordu. Ayların emeği ve milyonlarca dolarlık satış duvara çarpmıştı. Hepsinden öte kendi tasarımımız bizimle adeta alay ediyordu. Her şeyine hakim olduğuna inandığınız tasarım hesapladığımızın dışında sonuçlar veriyordu. Farklı tasarım ve ürünlerde bu belki tolere edilebilir ya da kısmen izah edilebilir. Ancak savunma sektöründeki ürünlerde “Güvenilirlik” (Reliability) kavramı bıçak gibi keskindir. Bununla oynayamaz ya da farklı gösteremezsiniz.
Hayal kırıklığına uğramıştık. Yıkılmıştık. Hesaplarımıza ve çalışmalarımıza olan güvenimiz sarsılmıştı. Ancak bu her şeyin sonu değildi. İnsanlar anlatılan hikayelerde masalsı başarıların olmasını bekler. Gerçek hayat son derece farklıdır. Bir kere kazanırsınız, on kere kaybedersiniz. Şirkete döndük, planlama yaptık hata analizi için. Atışların videolarından (yüksek hızlı kamera o zamanlar henüz dijital değildi o nedenle tüm atışların kaydını bu kamera ile yapamıyorduk) başladık. Atılan roketlere ait mühendislik ölçümlerinin kayıtlarını aldık. Savunma sektörü haricinde bilinse de pek uygulanmayan yöntemdir. Roketin seri numarası vardır ve bu numara kalite sisteminde roketi oluşturan alt komponentlerin tamamının hammadde olarak şirkete girdiği andan itibaren bitmiş ürün olana kadar geçen tüm bilgileri (imalat operasyonları, ölçüm kayıtları, sonuçları) içerir. Bu şekilde siz bütün tarihçeye hakim olursunuz. Bu kayıt size hangi tarihte, hangi işlemin kim tarafından yapıldığı, işlemin sonucunu özel notlarıyla verebilir. Anlaşılması için örnek vereyim; yakıtı oluşturan A komponentinin B kimyasalı belirtilen tarihte şirkete gelmiş ve giriş kalite kontrol birimi tarafından uygunluğu denetlenerek kabul edilmiş. X hammadde deposuna alınmış, burada muhafaza edilirken deponun sıcaklık, nem ve hava basıncı verileri kayıt altına alınmış. Verilen tarihte depodan alınarak üretim alanına getirilmiş ve diğer komponentlerle işleme tabi tutulmuş. İşlem sonucu numune alınmış ve numunenin muayenesi yapılarak raporlanmış. Roket motoru içerisindeki kalıba akışkan olarak dökülmüş ve ısıtılarak katılaşması (cure işlemi) sağlanmış. Kalıp çıkartılarak kontrol edilmiş, içine yakıt dökülmüş motor borusu kendi kafilesi (diğer hazırlanmış yarı ürünler ile) montaja gönderilerek roket komplesi haline getirilmiş. Bu arada yapılan tüm ölçüm ve kontroller raporlanmış. Bitmiş ürün (roket) belirtilen şekilde kutulanarak ürün deposuna nakledilmiş. İşte tek bir seri numarasının size anlatacağı detaylı hikayenin özeti bu. Bu sistem uzay ve havacılık sektöründe kullanılan temel kalite sistemidir.
Bir grup arkadaş görüntüleri incelerken diğerleri kalite sistemi üzerindeki kayıtlardan yapılmış ölçüm sonuçlarını kontrol etmeye başlamıştı. Bunu özellikle belirtiyorum, hata analizi çoğu zaman yapılması gereken bir çalışmadır ve bölümlerin arasında istisnasız koordinasyonun sağlanması şarttır. Çünkü mesele “günah keçisi” aramak değildir. Yüzlerce adımdan oluşan iş akışında, normalde uygun gibi görünen bir prosedür zamanla hata vermeye başlayabilir. Zaman içerisinde bu durum çok zararlı sonuçlar verebilir.
Derken genç arkadaşlarımızdan birisinin aklına o güne kadar ölçmeye gerek duymadığımız bir parametre geldi (şimdilik ne olduğu bende kalsın). Tasarıma doğrudan etki etmeyen bu parametreyi bilgisayar modeli üzerinden inceledik. Keşfi yapan arkadaş ödül olarak bulduğu parametreyi ölçecek düzeneği tasarlamakla görevlendirildi. Tüm ekip eve gitmeden hem düzenek hem de parametrenin etkilerini simüle edecek bilgisayar modeli üzerinde çalışmaya başladık. En sabırlıları ben olduğum için bazı verilerin toparlanarak bilgisayara uygun formatta girilmesi bana kaldı (AMTEC TECPLOT girdi dosyası hazırlayanlar hatırlayacaktır). Şirketin mutfağı biz gececilere tereyağlı yumurta pişirirken (ROKETSAN’ın mutfağı ve aşçıları her zaman çok özeldi, her zaman çok özledim) komponent muayenede fazla mesai yapan ölçümcülerden kağıtlar dolusu veri akmaya başladı.
İç balistik modellemeleri (iç akış çözücü kodu) sonuçlarını aerodinamik (dış balistik) sonuçları ile birleştirme işi uykusuz bir gece daha demekti. Ama bir sonraki aşama daha da ilginçti. Ben ilk defa tecrübe edecektim. Failure Mode Effect Analysis (Hata Modu Etki Analizi) yöntemi ile belirlenen bazı farklılılarla üretilmiş roket motorunu statik ateşleme test ünitesinde test edip etkilerine bakacaktık. Bu şekilde hazırlanan beş motorun üzerine tebeşirle numaralar yazmıştık. Gece boyunca bu motorları ateşleyerek (bu çap ve uzunluktaki motorun üretilip hazırlanması yarım gün, ateşlenerek veri toplanması otuz saniye sürer) itki ve basınç verileri ile motor gövdesi üzerinde oluşması beklenen görsel etkileri kayıt altına aldık. Tüm analizin sonunda (toplamda bir haftamızı geceli gündüzlü aldı) üretimde kullanılan ve o güne kadar etken olmadığı düşünülen bir araç ve buna bağlı parametrenin roket performansında belirgin sapmalara neden olduğunu öğrendik. Tüm analizin bize toplam maliyeti herşey içerisinde sanırım bir milyon dolara yakın paraya maloldu. Problemi yaratan aracın ise maliyeti sadece birkaç yüz liraydı. Üretimin ilgili aşamasında buna uygun düzeltme ve geliştirme maliyetleri de buna eklendi.
Hepsinin sonunda ne söyleyebiliriz? Basitçe en iyi sonuçları en uygun araç, metod ve uygun yetişmiş personel ile alabilirsiniz. Bunun tasarruf detayı budur. Tasarım tabanlı işler genelde doksan dokuz kez yanılabileceğiniz ve yüzüncüde belki sonuç alabileceğiniz tarzdadır. Pes etmek ya da vazgeçmek bu işin doğasında yoktur. Her zaman azminiz ölçüsünde sonuç alırsınız. Tek başınıza olduğunuzu ve size asla yardım gelmeyeceğini, problemle elinizde bulunan kaynaklar ile çözmeniz gerektiğini her zaman hatırlamalısınız. Özellikle savunma sektörü know-how’ın paylaşılmadığı, yüksek paralar ve vaatler karşılığında neredeyse hiçbir elle tutulur bilginin verilmediği bir ortamdır özellikle yurt dışı bağlantılı çalışmalarda. Hiç kimse bana bunu iddia etmesin, 1992’den beridir tecrübe ediyorum bunu. İşe yarar her şeyi kendi çabamızla öğrendik. Yapabildiğimiz özgün her şeyi kendi çabamızla ve emeğimizle yaptık. Bu yolda kurbanlar verdik; ailelerimizi, çocuklarımızı ve yol arkadaşlarımızı.
Eğer hikayenin devamını merak ediyorsanız, ve eğer ben oturup yazabilirsem, önce yurt dışından yaşadığım bazı şeyleri, arkasından piyade tüfeğinin hatıralarını yazabilmeyi umuyorum bugünlerde.
Serinin devamı Bir Roket Mühendisinin Notları-V‘e ulaşmak için tıklayınız
“Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra kariyerine ROKETSAN’da başlayan Çağrı Doğal GÜL halihazırda STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.’de Kıdemli Danışman.”

Defence Turk Kurucu Ortağı, makine mühendisliği öğrencisi, savunma ve ulusal güvenlik konularıyla yakından ilgileniyor. Amatör olarak video editlemeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyor.