“Gelişen teknoloji ile birlikte, terör yöntemleri de kabuk değiştirmekte ve dünya üzerindeki tüm ülkeleri siber terör saldırıları tehdit etmektedir.”
Melike Bağcı
Elektrik Elektronik Mühendisi – Araştırmacı
Küreselleşmeyle birlikte ülkeler arasındaki sınırların keskinliğinin azaldığı, teknolojinin özellikle internetin gelişimi ile de bu sınırların tamamen ortadan kalktığı söylenebilir. Bununla birlikte, bilgisayar sistemlerinin, IoT (Internet of Things) cihazlarının çeşitliliği ve network ağlarının, özellikle internetin kullanımının artması ile bilişim sistemleri üzerinden maruz kalınabilecek saldırılar, siber tehditler de çeşitlenmekte ve artmaktadır.
Bu saldırıların ve tehditlerin nasıl yapılabileceğine dair açık kaynaklarda kolaylıkla bilgi bulunabilmekte olup basit bir şekilde gerçekleştirilmesine karşın can, mal ve itibar kaybı gibi önemli sonuçları, ile de “Siber Güvenlik” günümüzün en çok konuşulan konularından biri haline gelmektedir. Siber tehditler, saldırılar; Sağlık, Eğitim, Ekonomi, Enerji, Haberleşme, Ulaşım, Askeri vb. hemen hemen her alanda hayatımızı tehdit etmekte ve sadece basit bir suç değil bir servisin tamamen durdurulmasına, can kaybına yol açabilecek şekilde ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Siber eylemlerin ekonomik olması, anonimlik, büyük etkilere sahip olma gibi artılarından dolayı hükümetler, terör ve organize suç grupları ve hatta bireyler siber eylemlerde daha cesur davranabilmekte ve bu durum, milli güvenliğe karşı siber tehdidi, geleneksel tehditten ayırmaktadır. Ulusal/Uluslararası güvenliği tehdit eden bu eylemler Siber Suç, Siber Savaş, Siber Terör, Siber İstihbarat vb. şekilde kategorize edilebilmektedir.
Hukuk sisteminin bugüne değin konu aldığı olgulardan farklı olarak karşımıza çıkan bu kavramlar özellikle uluslararası hukukta net olarak bir yer edinememekte olup, doğru yaptırımların uygulanabilmesi adına teknoloji ve
hukukun birbirleri ile ilişki kurma zorunluluğu doğmaktadır.
Bu çalışmada siber eylemlere ilişkin temel kavramlar ve özellikle Siber Terör kapsamında işlenebilecek bilişim suçları, sonuçları ve Ülkemiz hukuk sistemi kapsamındaki hukuki yaptırımları değerlendirilecektir.
Siber Terör ve Hukuk çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 11′inci sayısında.
Defence Turk Dergi’ye online ve basılı olarak erişmek için tıklayınız.
Temel Kavramlar
Siber Suç, Siber Savaş, Siber Terör, Siber İstihbarat kavramlarını ve bu kavramlar arasındaki farklılıkları anlayabilmek adına öncelikle bu kavramlarda geçen kelimeleri tanımlamak gerekir. İlk olarak, “Siber” kelimesi Türkçe sözlüklerde yer almamakla birlikte günümüzde bilişim ve iletişim ağlarının şekillendirdiği uzayı ifade etmektedir.[II] Türk hukuk sisteminde ise bu kelimenin karşılığı “Sanal Ortam” olarak kabul görmüştür. Bununla birlikte, Türk Dil Kurumuna göre “suç” kelimesi “yasalara aykırı davranış, cürüm”, “savaş” kelimesi “devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal”, “istihbarat” kelimesi “bilgi toplama, haber alma” ve “terör” kelimesi ise “yıldırı” olarak tanımlanmıştır.
Terör halk arasında korku ve panik havası yaratarak terörist grupların kendi ideolojilerini (dini, siyasi vb.) gerçekleştirmek amacıyla yaptıkları faaliyetlerdir. Terörist faaliyetlerin ortak özellikleri;
• Şiddet veya zor kullanma,
• Siyasal bir amaca hizmet etme,
• Dehşet ve korku salma,
• Tehdit ve psikolojik baskı olarak değerlendirilmektedir.
Bu kelimelerin bir araya gelmesi ile oluşan kavramları tanımlayacak olursak; “Siber Suç” kavramı bilgisayar ve diğer tüm bilişim sistemleri, network ağları vb. yani siber uzaya konu olan sistemler kullanılarak gerçekleştirilen yasa dışı faaliyetlerdir. Türkiye’de “siber suç” terimi yerine daha çok “bilişim suçu” terimi kullanılmaktadır.
Siber savaş kavramı bilgi savaşı ile karıştırılmaktadır, ancak iki kavram birbirinden farklıdır; “Enformasyon Savaşı” harp zamanında düşmanın gücünü azaltmak maksadıyla düşman sistemlerindeki bilginin ele geçirilmesidir, “Siber Savaş” ise devletler veya devlet benzeri aktörler tarafından gerçekleştirilen, kritik ulusal altyapıları, askeri sistemleri veya ülke için önemli endüstriyel yapıyı tehdit eden, simetrik veya asimetrik, saldırı veya savunma maksatlı dijital ağ faaliyetleridir. Siber savaşın fiziksel etkileri can kaybı vb. olabilmektedir. Bu yönüyle de uluslararası hukukta bir savaş olarak kabul edilmesi ve BM Sözleşmesi’nin 51. maddesindeki “meşru müdafaa hakkı”- nın kullanılması tartışma konusudur.
Yazının devamı için lütfen giriş yapın veya kaydolun