CIWS “Close-in weapon system” her ne kadar Türkçeye “Yakın/Nokta Silah Sistemi” olarak çevrilebilse de bir çeşit kısa menzilli savunma sistemidir. Ya da bir nokta hava savunma sistemi diyebiliriz. Modern savaş gemilerinin olmazsa olmazı bu sistemler, gemi savunmasının son ayağıdır. CIWS sistemleri ilk olarak 1960’lı yılların başlarında geliştirilmeye başlandı. Yakın tarihlerde ortaya çıkan iki CIWS, Phalanx (ABD) ve AK-630 (SSCB) CIWS’lerden ilk göreve başlayanı, 1976 yılında AK-630 oldu. 1980 yılında ise Phalanx hizmete girdi.
CIWS’ler genel olarak ikincil savunmayı üstlenirler, bu sebeple yakın/nokta savunma isimlerini alırlar. Gemilerde genellikle orta ve uzun menzilli hava savunma füzelerinin vuramadığı anti-gemi füzelerini son aşamada vurmak için tasarlanmıştır. Namlulu CIWS’ler gemiye yaklaşan anti-gemi füzelerini bünyelerinde ki toplarla satürasyon atışına tutarak havada mermi bulutu oluştururlar. Bu bulut füzeyi ya da füzenin güdüm sistemini etkisiz hale getirerek, gemiyi korur. CIWS’lerin bazıları gemiye deniz üzeriden yaklaşmakta olan asimetrik tehditlere karşı da kullanılabilir.
Geliştirilen ilk CIWS’ler, yüksek atım hızına sahip çok namlulu sistemlere dayansalar da zamanla Füze tabanlı CIWS’ler de ortaya çıktı. Füze CIWS’ler hedefi tam isabetle vurarak etkisiz hale getirirler. Namlulu CIWS’lerin 3-5km arasında ki azami menzilleri varken füze CIWS’ler 6-15 km arasında azami menzillere sahiptir

Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunu ve amatör fotoğrafçı. Teknoloji, otomotiv ve uluslararası ilişkiler meraklısı. Savunma sanayii araştırmacısı.