Türkiye’nin özellikle yüksek irtifa ve uzun menzilli Hava Savunma Sistemi (HSS) ihtiyacı -yaygın bir görüş ile- 1991 yılından beri devam etmekte olup bugüne dek atılan belirli adımlar ile karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak, bu ihtiyaç sadece uzun menzilli sistemlerden ibaret değildir. Etkin ve modern orta ve alçak irtifa HSS ihtiyacı da uzun tarihten beri mevcuttur.
İhtiyacın hissedildiği dönem sonrası Rapier Mk2B kısa menzilli HSS’nin lisans altı üretimi için 1999 yılında, I-HAWK orta menzilli HSS’nin temini için 2000 yılında sözleşme imzalanmasının ardından 2002 yılında Rapier’ın, 2005 yılında ise I-HAWK’ın teslimatlarına başlandı. Bu sistemlerin o dönemde de çok yeni ürünler olmadığı göz önünde bulundurulması gereken bir husustur.
SSB tarafından 2006 yılında yapılan bir fizibilite çalışmasının ardından alçak, orta ve yüksek irtifa / menzil katmanlarına yönelik çeşitli projeler başlatıldı. Alçak ve orta irtifa hava savunma sistemi projeleri başlangıçta bir miktar hazır alım ve yabancı partner ile ortak geliştirme modeli üzerine kurgulandı ve sırasıyla T-LALADMIS (Turkish Low Altitude Air Defence Missile System) ve T-MALADMIS (Turkish Medium Altitude Air Defence Missile System) adı verilen projeler başlatıldı. 06.01.2010 tarihli SSİK toplantısında bu projeler iptal edildi ve yerlerine yurtiçi geliştirme modelini öngören yeni projeler başlatıldı.[1]
HİSAR Projesi
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2011 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı ile ana yüklenici Aselsan arasında HİSAR Hava Savunma Sistemlerine yönelik sözleşme imzalandı.
Hisar A/O Gelişim Süreçleri | |
Gelişme | Tarih |
HİSAR-A Projesi başlatıldı [2] | 20.06.2011 |
HİSAR-A ilk deneme atışları yapıldı [3] | 6.10.2013 |
HİSAR-O Balistik Test Füzesi (BTF) ilk uçuşlu testi icra edildi [4] | 23.07.2014 |
HİSAR Projesinde ilk dik atış yapıldı *[5] | 5.12.2017 |
HİSAR-O NATO CIWX 2017 tatbikatına katıldı[6] | 29.06.2017 |
HİSAR-O BTF atışı icra edildi [7] | 22.01.2018 |
HİSAR-A Kızılötesi Arayıcı Başlık laboratuvar testleri tamamlandı [8] | 9.06.2018 |
HİSAR-O Veri Bağı Alt Sistemi’nde atışlı testler başarıyla tamamlandı [9] | 2019 |
HİSAR-A’nın 2020 yılı ilk yarısında Suriye sınırına gideceği belirtildi [10] | 5.02.2020 |
HİSAR A/O Alçak/Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi sabit ve hareketli birlikler ile kritik tesislerin savaş uçakları, helikopterler, İHA’lar, seyir füzeleri, havadan karaya füzelere karşı korunması amacıyla geliştirilmiş NATO sistemleri ile uyumlu sistemlerdir.
Her iki sistemin füzeleri de ataletsel navigasyon, RF veri bağı ile ara safha (mid course) güdüm ve IIR (görüntüleyici kızılötesi) arayıcı başlık ile hedefini bulmaktadır.
HİSAR A ve O Ortak Noktalar
- Ortak Alt Sistemler
- Kızılötesi Görüntüleyici Arayıcı Başlık
- Harp Başlığı
- Çarpma ve Yaklaşma Tapa
- Teknolojik Ortaklık
- Çift Darbeli Roket Motoru
- Hibrit Kontrol Birimi
- Güç Birimi
- RF Veri Bağı
- Güdüm Birimi
- Emniyet Kurma Mekanizması
- Ortak Füze Arayüzü
- Kanister
- Göbek Bağı
HİSAR-A Sistemi
Mobil ( veya Hareketli) HİSAR-A Sistemi; üzerinde Arama Radarı, IFF Sistemi, Termal ve Gündüz Görüş Kamerası ve Lazer Mesafe Ölçer’den oluşan E/O Sensör Grubu, IIR arayıcı başlıklı dik atış yeteneğine sahip hava savunma füzesi olan modüler yapıda bir sistemdir.
Çekili olan HİSAR-A Füze Fırlatma Sisteminin komuta kontrol ve atış kontrol fonksiyonları KORKUT-AİC tarafından yürütülmektedir. HİSAR-A hedeflere yönelik 15 km mesafe ve 5 km irtifada önleme yapabilmektedir.
NATO içerisinde Hisar-A sistemine emsal olabilecek başka bir sistem bulunmamaktadır. HİSAR-A’nın mobil bir sistem olarak sahadaki birlikler ile beraber hareket edebilme kabiliyeti oldukça önemlidir.
HİSAR-A Sisteminin Alternatifleri
Batı kanadında eski tasarım Fransız Crotale NG gibi sistemler bulunmakla birlikte Pantsir sisteminde olduğu gibi Crotale NG sistemi de CLOS güdüm prensibini kullanmaktadır. Dolayısı ile mobil HİSAR-A’nın modern bir batılı muadili bulunmamaktadır.
Ancak Norveç başladığı yeni proje ile paletli M113 platformu üzerine IRIS-T entegre edecek. Bu sistem üretildiğinde HİSAR-A’nın doğrudan muadili bu sistem olacak.
HİSAR-O Sistemi
HİSAR-O, Link 1/Link 11B/Link 16 taktik data link ve JREAP üzerinden, Türk Hava, Kara, Deniz Kuvvetleri komuta kontrol unsurları ile koordinasyon içinde çalışma yeteneği ile entegre ve katmanlı hava savunma şemsiyesinin bir unsuru olma kabiliyetine sahiptir.
HİSAR-O Bataryası Batarya Atış Kontrol Merkezi (AKM), batarya seviyesi Radar, Elektro-Optik Sistem ve Füze Fırlatma Sistemlerinden oluşmaktadır. HİSAR-O Bataryası hedef tespit, takip, teşhis, komuta kontrol ve atış kontrol fonksiyonlarını otonom olarak icra edebilmektedir.
HİSAR-O Füze Fırlatma Sisteminin komuta kontrol ve atış kontrol fonksiyonları üç füze Fırlatma Sistemini bir batarya içerisinde yöneten HİSAR-O Atış Kontrol Merkezi tarafından yürütülmektedir.
Batarya içerisindeki Kalkan radarı ile veya TSK’nın müşterek ağ yapısı ile fark edilen hedefe azami 25 km mesafe ve 10 km irtifada önleme yapabilmektedir. Batarya elektro optik sensörler üzerinden otomatik takip yapabilme kapasitesine sahip olması nedeni ile olası ağ sorunu, elektronik harp zafiyeti veya farklı RF bağlantı sorunları ile karşılaşması durumunda hedefe karşı önleme kabiliyetini korumaktadır.
HİSAR-O sistemi standart olarak batarya seviyesinde 18 (3 atıcı araç), tabur seviyesinde 54 (9 atıcı aracı) önleme füzesi bulundurmaktadır. Savaş uçağı tespit ve takip mesafesi 40-60 km olan sistem >60 hedef takip edebilmektedir.
HERIKKS
Hava Savunma Erken İkaz Komuta Kontrol Sistemi (HERIKKS), hava savunma radarlarından alınan bilgileri birleştirerek gerçek zamanlı hava resmini oluşturur ve Tehdit Değerlendirme ve Silah Tahsis algoritması ile en uygun hedef-silah tahsislerinin yapılmasını sağlar. Sistem, 2001 yılından bu yana aktif olarak kullanılmaktadır.
HERIKKS sistemi TSK tarafından kullanılan TASMUS Taktik Saha Muhabere Sistemi ile entegredir. Bu sayede HİSAR sistemleri muharebe ortamında TSK’nın diğer sistemleri entegre şekilde haberleşebilmekte ve yönetilebilmektedir.
Bu sistem ile birlikte, HİSAR-A ve HİSAR-O sistemleri Türk Silahlı Kuvvetleri hava savunma birimlerince entegre olarak kullanılabilecektir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde görev yapan HİSAR-A ile olası temin ile Hava Kuvvetleri sabit üs korumasına katkı sunan HİSAR-A iki kuvvet komutanlığı tarafından entegre biçimde kullanılabilecektir.
Pantsir ve HİSAR mimarileri
Pantsir Sistemi Angajmanı
Pantsir/TOR gibi Rus imali hava savunma sistemlerinin en büyük dezavantajları CLOS (görüş hattı güdüm-Command to Line-of-Sight) güdüm prensibini kullanmalarıdır. Füzeler uçus boyunca Pantsir lançerinden kendisine gönderilen RF güdüm komutları (Pantsir üzerindeki atış, kontrol ve tracking radarının güdümünde) ile hedefine doğru uçar. Füze üzerinde herhangi bir arayıcı başlık yoktur. Füze ile Pantsir arasındaki RF veri bağlantısı Elektronik Taarruz (ET) ile kesilirse, füzenin hedefini bulması imkansızlaşır. Pantsir sisteminin CLOS güdüm yöntemi ile 90 derecelik bir sektörde (atış kontrol radarının görüş açısı) angajmana girildiğinde aynı anda ters yönden gelen bir füzeye sistemin CLOS güdüm yapamayacağı, görüş açısı dışındaki sektörden yaklaşan hedeflere angajmana girilemez. Bu nedenle Pantsir batarya yapılanmasında, birden fazla atış ünitesinin farklı sektörleri koruyacak şekilde dağınık mimaride kullanılması ideal yöntemdir. [13]
Bununla birlikte CLOS prensibinde fırlatılan füze hedefe seyrederken sürekli olarak fırlatıcı platformdan veri almaya ihtiyaç duyar. Bu durum Elektronik Taarruz (ET) direncinde çok fazla olumsuz etkiye sebep olur.
HİSAR Sistemi Angajmanı
HİSAR-A/O gibi sistemler dikine atış prensibi ile 360 derece anlık angajman yeteneği ile açısal boşluk dezavantajını ortadan kaldırmakla birlikte füze, fırlatıcıdan ayrıldıktan sonra hassas hedef bulmaya yönelik olarak veri bağı ile ara safha (mid-course) güdüm kullanıyor olsa da terminal aşamada IIR başlık yüksek doğruluk kaydetmektedir. IIR başlık ET’den etkilenmediği için önemli bir avantaj oluşturmaktadır. Dolayısı ile HİSAR-A/O sistemleri yaygın Pantsir gibi sistemlerden daha modern bir mimariye sahiptir.
Hava Savunma Sistemi Füzelerinde Booster ve Çift Darbe Motor
Booster kullanan HSS füzelerinin birkaç avantajı bulunmaktadır; bu avantajlardan bir tanesi booster‘ın, önündeki füzeyi belli bir irtifa ve hıza ulaştırdıktan sonra füzeden ayrılmasıdır. Artık hafifleyen füze kendi takviye roketini (sustainer) çalıştırarak hedefine ulaşır. Bu şekilde yüksek enerji muhafaza ederek en kritik aşama olan terminal aşamada yüksek G manevraları yaparak hedefini vurma olasılığını (Pk) yüksek tutar. Bunun en iyi örneklerinden biri ASTER-15/30 füzeleridir. ASTER füzeleri booster ile lançerden çıkarken 450-600 kg civarındadır. Lançerden çıktıktan 5-6 saniye sonra booster ayrıldığında füzenin ağırlığı 110 kilograma düşmektedir. Artık işlevi bitmiş booster ayrılırken füze, yüksek irtifaya çıkmış ve yüksek mach hızına ulaşmıştır. Füze kendi motoru ile uçuşunu sürdürürken hedefine yüksek enerjili hareket ve yüksek G manevraları yapabilir.[13] Aster-30’daki PIF-PAF güdüm kontrol sistemi ile birlikte ASTER-30 hit-to-kill (kafa kafaya çarpışan) bir füzeye dönüşür.
Konvansiyonel şekilde tasarlanmış bir yüksek irtifa HSS füzesinde ise ilk atıştan belli süre sonra roket yakıtı biter. Roket yakıtı bitmesine rağmen roket motoru bir bütün olarak füzenin içinde kalmaya devam eder. Özellikle yüksek G manevralar sonucu bu tip füzelerin enerjisini kaybetmesi daha hızlı olur. Füze kütlesinde bir azalma olmamasına rağmen yüksek direnç (high drag) nedeniyle keskin manevralar yapması zorlaşacaktır. Bir füze için en önemli performans sorunu, roket yakıtı bittiği andan itibaren manevralar sırasında enerjiyi muhafaza edebilme sorunudur. Füze yavaşladıkça Pk değeri düşer. Yeni nesil kompozit malzemeler veya ısı dayanımı yüksek hafif metal ile roket motoru üretilerek bu tür dezavantajlar en aza indirilebilmektedir. Keza HİSAR-A/O veya Patriot PAC-3MSE füzelerinde olduğu gibi çift darbe (dual pulse) roket motoru ve benzer yeni teknolojik sistemler kullanılarak füzelerin ilk hız ve irtifaya çıkması için birinci kademe yakıt kullanılıyor.[13] Hedefe yaklaşınca ise ikinci kademe yakıt devreye sokularak füzenin hızının muhafaza edilebilmesi sonucunda füzenin yüksek G manevralarını terminal aşamada yapması sağlanarak Pk değeri yukarı çekilmektedir.
HİSAR’ın Dezavantajları
HİSAR HSS’lerin muadillerine göre dezavantajı füze boyutları (henüz kesin parametreler açıklanmamakla birlikte) ve ünitelerdeki atışa hazır füze sayısı olarak görülebilir. HİSAR-A ve HİSAR-O füzelerinin açıklanan menzil ve irtifa değerleri füzelerin boyutlarına göre bir miktar düşük kalabilir. Ancak gelinen noktada Türkiye bu konuda diğer ülkelere bakarak çok daha geç başlamış ve ilk defa yüksek teknoloji ve know-how gerektiren bir hava savunma füzesini geliştiren bir ülke olarak normal hatta büyük oranda başarı göstermiş bir konumdadır. İleriki senelerde Hisar füze ailesinin daha yüksek performanslı versiyonları geliştirilebilir.[13]
Bir diğer dezavantaj ise mobil HİSAR-A sisteminde atışa hazır 4 füze taşınmasıdır. NATO konseptinde Pk (vuruş olasılığı) değerini artırmak üzere hedef tipine göre bazı senaryolarda her hava hedefine 2 füze atılır (shoot-shoot prensibi). Bu senaryolarda atışa hazır 4 füze, 2 hedefe angajman anlamına gelmektedir. Hava savunma sistemi kullanımı konusunda bir hedefe atılan füze konusunda gerek doğu gerek batı paktında farklı yaklaşımlar bulunsa da özellikle hızlı ve manevra kabiliyeti yüksek hedefler için genel rakam iki adettir. Bu da tek bir mobil HİSAR-A aracının 2 hedefe angaje olabilmesi anlamına gelmektedir. Bu dezavantajı gidermek amacıyla her batarya için daha fazla Hisar-A atış ünitesi görev yapabilir. İlerleyen dönemde Hisar füzelerinin küçülmesi veya Bozdoğan IIR güdümlü füzelerinin karadan havaya kullanılması durumunda mobil Hisar-A sistemi füze sayısı artmış olarak karşımıza çıkacaktır.
Kamyon üzeri lançer biçiminde şekillendirilen HİSAR-A (çekili versiyon) ve HİSAR-O sistemlerine benzer sistem olarak Fransız MICA-VL sistemi örnek verilebilir. Kamyon üzerinde taşınabilen 8 füze ile maksimum 20 km menzil ve 9,2 km irtifada önleme yapabilen sistem savaş gemileri gibi farklı platformlara da entegre edilebiliyor. İsrail’in Spyder ve Almanların IRIST-SL/SLM sistemleri yine Hisar-O ile benzerlik gösteren sistemler olsa da iki sistem de 8’er füze lançerli ünitelerden oluşmaktadır
Akıllı Füzeler ve Ortayol Güdüm
Günümüz muharebe ortamında uçaklar dışında füzeler de manevra yapan, hızını değiştiren ve savunma sistemlerine karşı yanıltıcı özellikler gösterebilen tehditlerdir.
Bu nedenle atış kontrol sistemlerinin hedefin balistik düzlemini tahmin etmesi zorlaşmakta ve yanılma olasılıkları yükselmektedir. Atış kontrol sistemi (AKS) tarafından hedefin imhasına yönelik yapılan hesaplamaların çok hızlı bir şekilde yapılması gerekmektedir.
Günümüzde önleme amaçlı geliştirilen füzelerin çoğu akıllı füzeler olarak sınıflandırılmaktadır. Bu füzeler uçuş esnasında kendi konumunu hesaplar ve sonrasında RF veya IR sensör ile hedefini bulur. Yeni nesil PAC-3, Aster-30, AMRAAM gibi füzeler ilk atış anında radar ve AKS’den aldıkları hedef konum bilgisine göre tahmin edilen önleme noktasına (Predicted Intercept Point-PIP) doğru uçar. Eğer hedef sürekli hızı ve irtifası veya baş açısı değişiyor ise yerdeki/gemideki/uçaktaki üç boyutlu radarlar bu değişimleri tespit ederek havadaki füzeye veri bağı ile bilgi göndererek PIP güncellemesi yapar. Füze hedefe yaklaştığında (terminal aşama) RF/IR başlık aktive olur ve hedefi vurur. HİSAR-A/O sistemleri de bu prensip ile çalışacak. [13]
HİSAR Sistemlerinin geleceği
Hisar HSS’ler Kara Kuvvetleri Komutanlığının (KKK) ihtiyacına binaen başlatılmıştır. Bu nedenle HİSAR füzelerinin son safha güdüm tevcihi IIR olarak belirlenmiştir. Proje kara, hava ve deniz kuvvetleri tarafından takip edilmektedir.[11] Her ne kadar KKK için başlatılmış bir proje olsa da hava ve deniz kuvvetlerinin de HSS ihtiyacı bulunmaktadır. Hava ve deniz kuvvetlerinin ihtiyacı daha çok HİSAR-O sistemine yöneliktir. Ancak ne deniz ne de hava kuvvetleri IIR güdümlü orta irtifa HSS’ye sıcak bakmamakta ve bu durum kuvvetlerin kendi yapılanmaları ve teknolojik yapıları ile ilgilidir. Bu nedenle HİSAR-O sisteminin veri bağı ile ara safha güdüm destekli aktif radar güdümlü bir sürümünün geliştirilmesi muhtemeldir. Bu aktif radar güdüm sistemi GÖKDOĞAN füzesi için geliştirilen başlık olabilir.
Projenin değerlendirilmesinde önemli etken olarak HİSAR sistemi ile HİSAR füzelerinin aynı şeyi ifade etmediği belirtilmelidir. HİSAR sistemi, Roketsan tarafından geliştirilen HİSAR füzelerini kullanarak hedefini önleyen bir HSS’dir. Görece boyutu büyük olan HİSAR füzelerinin (özellikle HİSAR-A’nın) önleme menzil ve irtifasının ihtiyacını tam olarak karşılamadığı göz önüne alındığında HİSAR sistemlerindeki füzelerin ilerleyen dönemlerde güncellenmesi GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN gibi füzeler ve/veya bunlardan türetilen ürünler ile tevcih edilmesi ihtimal dahilindedir. Halihazırda böyle bir konsept çalışmanın HİSAR G+ adı ile yapıldığı daha önceden SSB tarafından belirtilmiştir.
Menzil konusundaki yukarıdaki değerlendirmelerin geçerliliği, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile artmıştır. İsmail Demir Hisar hava savunma füze sistemleri ile ilgili olarak:
“Hisar-O ile ilgili çeşitli birimleri sahaya gönderdik. Hisar-O için sahada diyebiliriz. Sistem yerleştiriliyor. Hisar-A seri üretim sürecinde.” dedi. İsmail Demir ayrıca HİSAR-A’dan çok Hisar-O’ya ihtiyaç duyulduğu için HİSAR-A sayısının azaltıldığını ve Hisar-A’nın, Hisar-O ya dönüştürüldüğünü ifade etti. [12]
Geçmişte bahsedilen HİSAR-U isimli Yerli Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi çalışması halihazırda SİPER olarak devam etmektedir. Katmanlı bir hava savunma şemsiyesi oluşturulması gerektiği için SİPER’in HİSAR HSS’leri ile entegre çalışması planlanmaktadır.
Yine HİSAR NOKTA adı ile HİSAR-O’nun menzili uzatılmış bir sürümü üzerinde konsept çalışmalar olduğu yansıyan bilgiler arasındadır. Ancak şüphesiz ki GÖKTUĞ projesinin HİSAR projesini de doğrudan ilgilendirdiği ve bu iki projenin birbirleri ile sentezlenerek farklı çözümler ortaya konulacağı öngörülmektedir. TÜBİTAK SAGE çok yakın bir tarihte G-40 adı ile dikey biçimde yerleştirilmiş GÖKTUĞ füzesi içeren bir konsepti ortaya öne sürmüştür. Bu noktada TÜBİTAK SAGE’nin Cold Launch çalışmalarına devam ettiği de belirtilmelidir.
Bahsi geçen sentezleme özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığının VLS (Vertical Launch System – Dikey Atım Sistemi) ile gemiye konuşlu HSS ihtiyacı noktasında daha belirgin biçimde görülebilir. TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği Cold Launch yöntemi ile VLS’ten fırlatılan Aktif Radar Güdümlü BOZDOĞAN füzesinin gemiye yerleştirilmesinde, HİSAR Projelerinde elde edilen tecrübe ile Aselsan’ın sistem ve Roketsan’ın üretim desteğine ek yine HİSAR füzelerinde elde edilen tecrübelerin ardından GÖKDOĞAN’a booster gibi eklemeler yapılarak menzilin uzatılması gibi hususlar ileride gündeme gelebilir.
Bu tür örnekler, yeni gelişmeler olarak ileride karşımıza çıkabilir. Nitekim Raytheon AMRAAM füzesine ESSM roket motoru entegre ederek AMRAAM-ER‘i, ESSM’e AMRAAM C7 aktif radar güdüm sistemini takarak yarı aktif ve aktif radar güdümlü ESSM Block 2’yi geliştirmiştir. Genel sonuç olarak, HİSAR Projesi ile sadece ürünlere yönelik çıktılar alınmamış aynı zamanda çok komplike olan modern hava savunma sistemlerine yönelik altyapı da geliştirilmiştir. Bu altyapılar kullanılarak modern, etkili, yenilikçi ve maliyet etkin çözümler üretmek eldeki imkanların verimli ve doğru kullanılması ile mümkündür.
Kaynaklar:
- [1] Siyah Gri Beyaz | Yüksek İrtifa, Uzun Menzil, Karışık Kafalar – III: Türkiye Nike Hercules’ü Seçti
- [2],[3],[4] SSB
- [5] Defence Turk | Hisar Projesinde ilk dik atış yapıldı
- [6] Defence Turk | Aselsan CIWX 2017 NATO tatbikatında
- [7] Defence Turk | Hisar-O testleri başlıyor
- [8] Defence Turk | Hisar-A’nın arayıcı başlığı atışa hazır
- [9] Defence Turk |HİSAR-O Veri Bağı Alt Sistemi’nde atışlı testler başarıyla tamamlandı
- [10] Defence Turk | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan HİSAR-A ve Göktuğ ile ilgili önemli açıklama
- [12] Defence Turk | Hisar hava savunma füze sistemleri sahaya indi
- [11] Roketsan | Orta Menzilli Milli Hava Savunma Füzesi’nin İlk Uçuşlu Testi Büyük Bir Başarıyla Gerçekleşti
- [13] Prof. Dr. Feridun Taşdan | Açık yayım olmayan iletilerinden alınan içeriklerdir.
Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunu ve amatör fotoğrafçı. Teknoloji, otomotiv ve uluslararası ilişkiler meraklısı. Savunma sanayii araştırmacısı.