İlk olarak 1996 yılında ortaya çıkan yerli harp gemisi fikri 2000 yılında projeye dönüşmüştür. 12 Mart 2004’te İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda MİLGEM Tasarı Ofisi (yeni adıyla Dizayn Proje Ofisi) kurulmuş ve bu ofiste görev alan Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu subay, astsubay, mühendis ve işçiler MİLGEM korvetinin tasarımına başlamıştır. Geminin özgün ön tasarımı, Tasarı Proje Ofisi çalışanları tarafından Kasım 2004’de tamamlanmıştır.
Gerekli altyapı ve bilgi birikimine ulaşıldıktan sonra ilk tip geminin ilk kaynağı 26 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda atılarak geminin inşa sürecine geçildi. 27 Eylül 2008’de Preveze Deniz Muharebesi’nin 470’inci yıldönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü’nde projenin ilk gemisi denize indirilmiştir. Tasarı başarı ile yerine getirmesi ile özellikle gemi inşa, su altı yankılanım, savaş dizgeleri ve elektronik savaş gibi konularda, Türk Savunma Sanayi’ne önemli altyapı yeteneklerinin kazandırılmasının yanı sıra ilk gemiler % 60 civarında yerlilik oranıyla üretildi.
MİLGEM Ada sınıfı korvetler tasarlandıkları dönemde görevleri ağırlıklı olarak denizaltı savunma harbi ve eskortluk olacaktı. O yıllarda elde olan birikim ve sistemler ile ilk defa yerlilik oranı yüksek bir savaş gemisinin tam anlamı ile tasarlanıp üretilmesi sayesinde bugün Türkiye bu konuda global bir oyuncu haline gelmiştir.
Değişen şartlar gelişen teknolojiler Türk Deniz Kuvvetleri’nin görev aldığı alan ve isteklerin artmasına neden olmuştur. Ada sınıfı korvetlerin de görev sahası genişlemiştir. Bu nedenle Ada sınıfı korvetlerin hava savunma becerilerinin artmasını kaçınılmaz hale gelmiştir.
Savunma sanayiinde yaşanan gelişmeler ivme ile artarken yeni ürünlerin ortaya çıkması Ada sınıfının hava savunma yeteneğinin artmasında çözümleri artırmaktadır. Bu noktada seri üretimine yeni başlanan Hisar O+ sistemi uygun bir çözüm olarak önerebilir. Mevcut IIR güdümlü versiyona ek olarak geliştirilmekte olan RF başlıklı versiyonları ile de etkin olabilir. Ayrıca hava savunma füzesinin artmasıyla geminin aynı anda daha fazla hedefe angaje olması için Sting atış kontrol radarına ilave olarak bir adet daha ASELSAN AKR-D atış kontrol radarı gemiye entegre edilebilir.
2×6 adet HİSAR füzesi lançerinin entegrasyonu için geminin en uygun yeri olarak kıça doğru olan helikopter hangarı ile borda arasındaki kısım hem alan hem de gemi stabilitesini en az etkileyecek konum olarak gözükmektedir. Büyük füzenin booster egzoz çıkışı MK-48 atıcılarındaki gibi bordadan çıkarak atılması ile gemide minimum revizyon yapılarak gemiye entegre edilmesi mümkündür. Geminin dengesine negatif etki etmeden ve verimliliği arttırmak üzere stabilize silah sistemlerinin geminin kıç tarafına alınması 3 boyutlu modellemede en verimli sonuç olarak ortaya çıkmıştır.
Kısacası elimizdeki üretimine başlanan mevcut sistemler ile de MİLGEM sınıfı gemiler gerçekten batı fırktateynleri kadar esnek ve güçlü silah sistemlerine sahip olabilmesi yarı ömür modernizasyonu beklenmeden dahi mümkün görünmektedir.
İlginizi Çekebilir:
Hava Savunma Hücumbotu konsepti: Yıldız sınıfı hücumbot modernizasyonu